Utanýn, yalan söylüyorsunuz, utanýn Hak’tan
Haram yiyorsanýz, sahtedir sevginiz, vefanýz
Þeytaný artýk yere indirin, sýrttan, kucaktan
Biraz da Yaradan’dan yana çalýþsýn kafanýz
Siz susuyorsunuz ama susmaz arzýn ilahý
Rabbimin Arþýnda, sesinize göre seda var
Bu yaþanan günler, geleceðin bir girizgahý
Eski dünyaya semada coþkulu bir veda var
Utanýn Cebrail’den, meleklerinden utanýn
Ne hale getirdiniz, Peygamber’in Ýslam’ýný
Ýmaný yoktur zalime, zulme çanak tutanýn
Niye alan yok niye Muhammed’in selamýný
Kime mi zulüm?... Tabi ki yetim Peygamber’ime
Onu kullanýyorlar dinden, haktan dem vurarak
Koþun! Zulmediyorlar gül kokan son Rehberime
Desem geri dönersiniz, mal mülk hayali kurarak
Bundan hiç mi rahatsýz olmuyorsun Hacý Amca?
Bir de Kabe’nin dibinde, hüngür hüngür aðladýn
Ya sen…Küffara beþ vakit esip gürleyen Hocaaa!
Soruyorum: Bugün o “dilini” neyle baðladýn?