gecenin karanlýðý düþtüðünde yüzünün sahnesine
bazý bazý,
hüznün buðusu sarar yüreðini
yeniden
bir annenin þefkatli elleri gibi sýcak
derin bir sevgiyi hissedersin varlýðýnda
karanlýðýn içinde var olan bir ýþýk gibi
aydýnlandýðýnda yüreðin
bilirsin ki bu
onun sevgisi
.
gün olur,
günün en aydýnlýk yerinde ýþýðýný karartýr bir gölge
karabasan gibi çöker yüreðine karanlýk
üþütür yüreðini hele ki ellerini
sevgisiz ruhlarýn ayazý
bir nefretin karanlýklarýna itilmektesin belli ki
o an her neredeysen
hissedersin
her yanýna uçurumlar devþiren elleri
.
tüm yaþam sevinçlerini
ve sevgilerini
kapkara fýrçasýyla kendi zifir karanlýðýna boyarken
o karanlýk ruhu da fark edersin aralarýnda
tanýrsýn onu
nefretini ve kötülüðünü býrakýr da üzerine
seyrine dalar
olanca kin ve nefretin yansýmalarýný
kötülüðün tohumlarý
nefretlerini saçarken çevrene
nafile kaybolan bir zamandýr
iyiden güzelden yana bir þeyler beklersin
boþu boþuna
oysa,
kötülükleri sarmýþtýr dört bir yanýný
.
sonra sonra
yüreðinin sevgilerine sýðýnýrsýn
insana
yaþama
tüm kainata sevgilerini anýmsarsýn
yeniden
aydýnlanmaya baþlar yüzün
güneþin bir sevgiyle ýsýttýðýný hissedersin yüreðini
kaldýðýn yerden devam edersin güne
ve yaþamaya
anne sýcaklýðýndadýr sevgi
anlarsýn
ve,
yeniden
ve yeniden
gülümsersin yüreðine …