Kýraðý düþmüþ çiçekler nem kokar,
Bilirsin.
Dünya bana þuan,
Mavi Marmara gemisini bekleyen,
Duvarlarý nemli bir mahpushane;
Gazze þeridinde.
Ama ben,
Rotamý Aþdod’a çevirmedim.
Bandýramda Komorlar yazýyor diye,
Ne sandýn?
Kalbimi yaran,
Ürettiðin depremlerden sarsýlmadým.
Ardýndan oluþan tsunamiler,
Okyanuslarýn tuzlu sularýný,
Taþýrsa da benekli sýrtlanlarla kaplý karalara doðru.
Yataðýndan taþmadý nehrim.
Boranlar esip durur baðrýma,
Daraldý nefes borum.
Hakikatler kurtulur fosseptiklerden,
Þi’ra yýldýzý yere düþmeden!
Kalplere nice evler sýðar.
Farkýnda mýsýn,
Evinin emprime camlarla kaplý olduðunun?
Yoksa ne kalpte kir var ne de camlarda…
Ey Züleyha’nýn gölgesi!
Emprime camlar kýrýlmalý,
Saydam camlarla kaplanmalý pencereler.
Ýçten dýþa, dýþtan içe bakýlmalý zahmetsiz.
Bir fýrsat ver!
Elif gibi dosdoðruyum,
Ve Nun kadar suskun.
Durdurulmak ister,
Kanlý Moðol istilalarý.
Tek baþýma,
Bir orduyla baþ edemem.
Hele barutun keþfinden sonra,
Sen olmadan.
Nem kokusuyla kaybolunca çiçeklerin mis kokusu,
Birbirine karýþýr,
Nefes kokusu, kan kokusu, barut kokusu.
Seðmenoðlu (Dr. Osman Akçay)
Bu þiir Veba Dergisi’nin 29. sayýsýnda (Mayýs 2023) yayýnlanmýþtýr.