*** karanlýðýn tabutunu çivilemek istedikçe ben çiviyle kanatýyorsunuz þafaðýmý, kafatasýmý çiviyle... yine þýmaracaðým badem aðaçlarýndaki dört badem gibi tozlu yollarda iz býrakanlara hürmeten uçurumun dibindeki kimsesiz Tanrýlara örtüyorum kalpaðýmý
dilimi anlar mý ilk resmini duvarlara çizenler bebekler doðarken kara maðaralarda duvarlara yüz dört isim yazýyorum saraylarda rüya seyrederken kelebekler gün görmemiþ bir maðarada kendini düþünürken o Allah karþýma çýkýyor ulu su diþindeki kemiklerini temizliyor uçurumlarýn yaralarýmý yedi yerinden daðlayýp karýþýyor kanýma kýrýlmýþ kelimelerimin çürümüþ daðlarýmýn köklerini kim diriltecek gökten ýþýk göndermesin mi yeniden Gün Ana
keserin iþkencesine sual olunmaz diyorsunuz iþaret parmaðýnýza inmeden sual olunacak kolunuzu kýrk yerinden kýranlar göz yummadýk gök gürültüsüne vicdanýmýzýn var mý aramýzda aþkýyla dostuyla Kibeleyle yalnýz uyananlar
iþte gök dað, nereden bileceksiniz þamanlarýn pirlerin erenlerin bacýlarýn yurdu yerden dört bin metre, insanlardan uzak, göðe yakýn karakýþta dövmüþ bizi görklü atalar baharlarý incitmeyi hiç sevmemiþ Mergen Han seslerine bir incelik verip çekiç seslerinin kýnýn karanlýk olsun deyip düþman üstüne zalimlerin sayfalarýna uðurlamýþlar yüz bin atlýyý bahtýn aydýn olsun deðmesin ayaðýna taþ diye alýn yazýlarýna kurban olsunlar bana diye yazdýrmýþ Erlik Han
iþte büyük vadi, bozkýr kýzýl yaban elmasý, ekþi ahlat aðacý ünü gökleri aþmýþ bir dalý yüz dikenli kara çalý ilk ýþýk görenlerden gelen emanet güneþin çocuklarý alýçlardan tespih yapmýþ Rabbini ararken derviþler
alýçlarýn zihnimizde yaptýðý kýrk gecelik son bir düðün kýrk birinci günün þafaðýnda kýzýlcýk sopasý iþte otaðýmýz dört yüz keçinin derisinden göklerin üstünden köprü kuran ýrmaklar en karanlýk acýlara umut olmuþ yine de Ülken
en çirkin söylencelere kýrbaç utancýndan secdeye kapanýp istersen aðla
kýyama kalkýnca üç yüz milyon þair sýradaðlar gibi yalnýz çürümeye baþlayýnca on üç bin yýllýk meþe aðacý dallarýný rehin alýn diye emri büyük yerden vermemiþ deyin Gök Tengri
bizler sizler onlar her kimseler hiç kimseler ayaðýna çorap giyen beþ parmaklýlar ellerini göðe açmýþ on parmaklarýný seyredenler gözleri bulut bulut baþlarý duman duman çevrilmiþ garipler gecenin karanlýðýnda yýldýz yýldýz Tanrý arayan çaresizler
yine boynum bükük sizler için ayýkladýðým pirincin taþlarýna yaptýðým tespihe nakþedilmiþ hiçi on bin kartalýn gagasýna tek tek koyup, kanatlarýmý açmayayým mý siz söyleyin göklerden ötesine ölümüne kaçýp anka gibi can suyu dökmeyeyim mi zihnine, ister tek-ister bin Tanrýnýn. ***
(Bazý insanlarý sebepsiz seversin. Bazýlarýna bin sebep arar, yine sevemezsin. Neyzen Tevfik)
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yinsani Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.