OZAN GARİP YADİGAR
OZAN GARÝP YADÝGAR
Baþýndaki aklar ele veriyor
Bizim Yadigar’ý Garip Ozaný
Yanlýþlarý bir bir yere seriyor
Hileciyi bulan yerip bozaný
Elinde kalemi mevziye dalmýþ
Yoksulluk genetik üstüne kalmýþ
Mektep okumamýþ tezene çalmýþ
Kuru ekmek ile kaynar kazaný
Hiciv sanatýnda üstüne yoktur
Vurgularý mermi kötüye oktur
Düþmanlarý onun için pek çoktur
Rezil rüsra eder arsýz azaný
Garip baþý kurtulmuyor belâdan
Huylanýyor sahte hoca selâdan
Diyor ama yamuk insan helâdan
Yakalayýp bulu’verir sazaný
Edebiyle kýzar kalemi söðer
Hýrpalayýp onu epeyce döðer
Düzenbazý yerer dürüstü öðer
Hemencecik bulur kulu ezeni
Tilkiler tavukta kurtlar kuzuya
Yakalanýr yavru tavþan tazýya
Çakallar öfkeli yazar yazýya
Unutmaz hiç Nesimi’yi yüzeni
Hak yiyenin nefesleri kokuyor
Hayat tecrübesin yurda dokuyor
Ozan Garip Yadigar ruh okuyor
Ayýktýrýr sarhoþlarý sýzaný
Zengin yiyor büftek fakir börekle
Köy çocuðu doyar yufka çörekle
Resul diyor gönül yap sen yürekle
Güzel yurdun dimdik doðru yazaný
......11.09.2020
Þiir:Resul Civcik - Ayrancý Karaman
Fotoðraf:Resul Civcik 2017 Bilecik Söðüt Ertuðrul Gazi
........................................................................................
Bu "Mersiye" Þiirimi Deðerli Ozanýmýza Üstadýmýza
Her zaman yazdýklarý Eserlerden etkilenip ilham aldýðým
Çorum’un Ömerbey köyünden olan Kadim Dostum
Sevgili Aðabeyim Ozan Garip Yadigar Hocama
Ýthaf ediyorum Yaþamý boyunca Saðlýklý bir ömür dilerim.
..........................................................................................
Þiirimi Okuyup Anlayan Hisseden Dostlara Selâm olsun.
************************************************************
OZAN GARÝP YADÝGARIN KENDÝ AÐZINDAN BÝYOÐRAFÝSÝ ÞUDUR!
1949’da Çorum’un Merkez Ömerbey Köyü’nde doðmuþum.
Bu arada fakirliðim önümde duran bir duvardý.
Bunun sebebi babam Mehmet’in 30 yaþýnda ölmesi, annem Satý’nýn 3 çocukla 25 yaþýnda dul kalmasýydý.
Ben kýrk günlükken ismim önce Kazým’mýþ. Babamýn kucaðýna beni veriyorlar, babam hasta yataðýnda yatýyor, ben aðlayým, vah kadersizim, demiþ. Bunun ismini deðiþtirin Yadigar olsun, demiþ. Nitekim Kazým ismi babam vefat edince Yadigar olmuþ. Benim garibim kimlerin kapýsýnda kalacak, demiþ. Garip Yadigar ismini babamdan almýþým.
Köyümüzde okul yoktu. Aslýnda okul vardý ama yýkýlmýþ veran olmuþ. Benim abim ilkokul 3’den çýkmýþlar.
Okul çaðýna geldiðinde ilk yapacaðým þey okula gitmekti.
On on iki yaþlarýna geldiðimde kuzu çobanlýðýna baþladým köyde, abim davar çobanýydý ben de kuzu çobanlýðýný aldým.
Kuzu çobanlýðý yaptýktan sonra terfi ederek koyun çobanlýðýna baþladý. Abim de sýðýr çobanlýðýna terfi etti! Abim baþka köylerin azaplýðýna duruken ben bu sefer sýðýr çobanlýðýna terfi ettik, anam ben ve kýz kardeþim bu iþi yaptýk.
Böylece hayat devam etti. Çobanlýk yaptýðým dönemlerde okuma yazma da bilmiyorumdur. Koyun kuzu çobanlýðý yaptýðým dönemlerde alfabe aldým. Abim ilkokul 3’ten ayrýldýðý için bana alfabe harflerini öðretti. Kuzu güderken çayýn kenarlarýndaki kumlarý düzeltip elimdeki çöplerle kumlarýn üzerine yazý yapmaya baþladým. “Ali al, topu tut” yazýlarýný öyle yazdým. Okuma yazmayý öyle geliþtirdim iþte. Sonradan þehirde dýþardan imtihana girerek ilkokul diplomasýný aldým, 18 yaþlarýnda. Tuðla fabrikalarýnda öncesinde üç dört sene çalýþmýþtým. Askere 1969’da gittim. Askerden geldikten sonra hayata baþladýk. Ýlk defa Çorum’da týrbýratör denen, bir zaman PTT’nin kullandýðý küçük araçlar vardý, onlarý kullanýrdým, þehir içi nakliyatçýlýða baþladým, eþya taþýrdýk hep.
1974’de Anadol marka bir taksi aldým. Aðýr vasýta ehliyet aldým. Taksiciliðe baþladým Çorum’da.
1978’de ise bakkal dükkâný açtým. Bakkal dükkânýnýn kapýsýna bir güzel þiir yazdým. “Yeðin gidin dostlar bakkal bizimdir” diye. Gerçekten de bir de baktým ki dükkânda mal kalmamýþ, veresiye isteyene vermiþtim, sonunda iflas ettim.
Ve Yunanistan’a gemici olarak kamorot olarak kaçak gittim. Yedi arkadaþ gittik beþi geri döndü ikimiz kaldýk. Elde sazda gittik, müzisyenim, dedim. Gemilerde çalýþmaya baþladýk. Bu arada gemiyle Kýbrýs’a, Ýtalya’ya, Beyrut’a, Mýsýr’a ve Bursa Gemlik Yalova’ya kadar geldik. Tekrar geri dönüþte Madagaskar’a alçý götürürken Hint Okyanusu’na girdik, gemi orda battý. Gemi batarken ben de güvertede þiir yazýyordum. Akþam saatleriydi. Ali ismindeki arkadaþým gemi batýyor, dedi. Sazý elime aldým, 25 kiþi mürettapý vardý. Eþyalarýmýzý aldýk, dýþarýya çýktýk, gemi yavaþ yavaþ battý, elimde saz, valizler, öylece bakakaldým…
Uyarý fiþeði attýlar. Gemiler yaklaþtýlar bizi aldýlar. Biz canýmýzýn derdindeyiz, sen de sazýnýn derdindesin, at þu sazýný, dedi arkadaþým. Ben de dedim ki; onu atamam ben onu Türkiye’den getirdim, oraya götüreceðim, böyle bir aným var. Bizi kurtardýlar. Kuveyt gemisi bizi Aden’e getirdi. Aden’den uçakla Kuveyt’e oradan Yunanistan’a gittik, ifade verdik, sonunda Türkiye’ye geldik. 6 ay orada çalýþmýþ oldum. Bizi Türkiye’den geri alacaklarýný söylediler ama bu hala olmadý.
Garip Yadigar pes etmedi bu sefer Almanya’ya gittim. Almanya için müracat ettim, Ankara Merkez Bankasý’na. Dövizi Merkez Bankasý veriyordu. Dediler ki, sen yurt dýþýndan gelmiþsin iki sene gidemezsin, dediler. Hanýmefendi bir kaðýt istiyorum, dedim. Ben orada bir þiir yazdým. O þiir elden ele dolaþtý. Beni içeri aldýlar, bana sordular, sen kimsin?, dediler. Ben de kendimi anlattým. Onlar da; bu iþlem Garip Yadigar Hayta için geçerlidir, deyip bana bir iyilik yapýp az bir dövizle beni yine saldýlar. Ben yine elimde sazýmla yurtdýþýna çýktým.
Almanya’ya girerken otobüsü durdular, içindeki 45 kiþiyi indirdiler, herkesin iþçi olarak gittiði öðrenince onlarý bir kenara çektiler. Bana sordular ben de þiirlerimi, sazýmý, basýndaki yazýlarý gösterdim. Tercümana banimle ilgili sordular, o da doðru söylüyor, dediler. Ben de çalýp söyledim, polis sordu tercümana onlar olumlu þeyler söyleyince bana onay verdiler. Ben Almanya’da iki yýl kaldým ama iþ bulamadým. Polisten hep kaçýyordum. Ama bir gün bir polis beni yakaladý. Bir çalýþma kampý vardý ya oraya gidersin, ya da Türkiye’ye gidersin, dediler. Kampýn durumu çok kötüymüþ ben Türkiye’ye tekrar geldim.
Hayat devam etti.
Tabii bu arada üç çocuk var, onlarýn rýzýklarýný temin etmek gayreti var. Ýniþli çýkýþlý bir süreçte nice sýkýntýlar yaþadým, Ýran’a da gittim, Irak’a gittim kamyon þöförlükleri yaptým. Çok da darbeler yedim.
Hayatý kolay geçiremedim, büyük sýkýntýlarla bu yaþamý kendi gücüm ve ailemin desteðiyle kazandým.
1992’de her þeyimi kaybettiktden sonra Ýstanbul’a geldim. Burada seyyar köftecilik yaptým, çaycýlýk yaptým, milli piyangoculuk yaptým, selpak sattým, çorap sattým. Sonra çay ocaðý açtým, köfte salonu açtým.
Çocuklarýmý Ýstanbul’a getirdim. Çocuklarýma liseyi bitirttirdim. Üniversiteyi bitirttirdim. Üç çocuðuma da üniversiteyi bitirttirdim. Küçük kýzýmý þiirle, aþýklarla tanýþtýrabilmek için küçük iken saz evlerine götürdüm, Türk halk müziðini sevsin, diye. Türk Halk Müziðini sevdi iki üniversite bitirdi; ÝTÜ Þan Bölümü’nü bitirdi. Beþ yýlda Ýzmir’de Sinema Okudu. Þimdi de öðretmenlik yapýyor.
Yazdýðý binlerce ÞÝÝRLERÝNDEN 1 adet Örnek verelim.
BÝZÝM MEYDANIMIZ
Ýncinsek te incitmeyiz canlarý
Bizim meydanýmýz yar meydanýdýr
Paklanmýþ biliriz ol mihmanlarý
Bizim meydanýmýz pir meydanýdýr
Ser veririz sýr veririz can dosta
Kýrk yýldýr kaynayan çýraktýr usta
Ýnsaný hak bildik biz bu hususta
Bizim meydanýmýz har meydanýdýr
Hakký hakikatle barýþ biliriz
Her gönülden gönüle varýþ biliriz
Öz vataný karýþ karýþ biliriz
Bizim meydanýmýz er meydanýdýr
Bir gramý bin olsa da satýlmaz
Mürþidi ehline münkir katýlmaz
Göz ile görünmez elle tutulmaz
Bizim meydanýmýz sýr meydanýdýr
Enel Hakkým haktýr haktan olmaktýr
Hakka baþ baðlamak hakký bulmaktýr
Paklanarak bir deryaya dalmaktýr
Bizim meydanýmýz ser meydanýdýr
Garip Yadigârým bir kuru yaprak
Kuru yapraklarý var eden toprak
Gel gir cemimize inanmassan bak
Bizim meydanýmýz var meydanýdýr
............. Ozan Garip Yadigar
Þairimize Ozanýmýza Saðlýklý bir yaþam dilerim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.