l.
Güzel günler yaþadým çocukluðumda
annem babam ve üç kardeþtik
huzur dolu evimizde
kâh soframýzda sohbeti katýk eder
uzun kýþ gecelerinde
kâh sobada kestane piþirir
vakit nasýl akýp gider bilmezdik
bilmeceler sorardýk birbirimize
her þey oldukça doðal
komþular çok sýcaktý
hayat sade gösteriþten uzaktý
hiç bir zorluk bizi yýldýramazdý!
Evin en küçüðü bendim
kâh tarlaya giderdik
ýslýk çalarken rüzgar
bir aðacýn gölgesinde dinlenir uyurduk
ne kadar uzundu ve tatlýydý o günler!
Arkadaþlarýmla kavga etsem
ya da yaramazlýk etmiþsem
“baban duymasýn! ” derdi annem,
o zaman için için güler
korkmuþ gibi yapardým!
II.
Ne güzeldi hayatýmýz herkes sevgi dolu
ama hiç ihtimal vermemiþim
annem ve babamýn
bir gün bizi býrakýp gideceklerini
bir daha dönmeyeceklerini.
Bazen hayat böyledir iþte
þimdi kýrk yýla þahit fotoðraflarým
birinde delikanlý,
diðerinde tarama özürlü
bunlar ayný kiþi mi?
Bir ilki var her þeyin
sevincin çaresizliðin
dostluðun tükenmiþliðin
lakin yalnýzlýðýn nerde baþlangýcý nerde sonu
bir bilen var mý?
III.
Bazen bir þeyler delirtir insaný
mesela beklemek
“o ne hazin bir fiildir
umut barýndýrsa da içinde.” demiþ þair
neleri beklemedik yaþadýkça
durakta otobüs saatlerce
kuyrukta çay sigara
hatta bazýlarý ölümü bekledik
iþkence odalarýnda
“Allah yok burada!..“ yazýlýydý duvarda
“Viva la muvata! Viva la muvate! ”
!
Kasým 2008
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.