yeþil soðan dürerdik yufka ekmeðe, yanýnda kýpkýrmýzý bir domates, sulu... soðandan daha kokulu üstelik. tulumbadan su çeker içerdik buz gibi... bir kayýsý aðacýnýn gölgesinde kurduk en güzel düþleri masmavi gökyüzünde bembeyazdý bulutlar.
mahallenin tek televizyonlu evinde dizilip bir somyanýn dibine siyah beyaz bir filmde Yýlmaz Güney’dik Cüneyt Arkýn gibi Battal Gazi...
naylon ayakkabýlar giyerdik bir gömleði kýrk yamayla bir tek çeþmesi vardý sokaðýn köþede...
önce soðanýmýz acýdý sonra domatesimiz kurudu çarþýdan almaya baþladýk ekmeði her evde musluðumuz... griye döndü gökyüzü bir gece günahýn her rengini gördük ekranda
hiçbir film kalmadý düþümüzde... tükenirken ömrümüz...
bir virüs gibi büyüdü umutsuzluk þimdi bütün renkler simsiyah...
FATÝH ÞAHÝN IÞIK ÞAHBEYÝT Sosyal Medyada Paylaşın:
sahbeyit Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.