ESKİ BİR ADAM

ESKÝ BÝR ADAM


Rahmetli;
Rahmetli dayýmýn,
Mapustan arkadaþýymýþ.

Yüreði; aksak analarýn,
Yoksul çocuklarýn, masallarýný.

Eski bir adam, anlatýrmýþ..!

Yýllar önce, yaþanmýþ..!

Parmaklýklar ardýnda;
O’ yürekli adam, anlatýkça
Yoksul çocuklar aðlar,
Yýldýzlar, geceyi yararmýþ.

Gece; zindan’da yanar
Gün aðrýr, kuþlar öter.
Cigaralar; Bir, bir tütermiþ

Parmaklýklar ötesinde. .!!

Yoksulun avuçlarýnda;
Beyaz güvercinler, uçarmýþ.

Avlu da; volta atarken,
Eski bir adam, anlatýrmýþ..!

Bir zamanlar;
Mapus damlarý üstünde,
Turnalar süzülürümüþ.

Yoksullar, selamý, özlemi
Cigara dumanýnda süsler,
Turnalarýnýn göðsüne, asarmýþ.

Aþk; sevda’ya,
Parmaklýklar arkasýnda,
El sallar, baka kalýrmýþ.

Güneþ; Yarýný getirmek için,
Parmaklýklardan uzakta,
Gökkuþaðýna sarýlýp, gidermiþ.

Ardýndan. ..!

Bir masal uzanýrmýþ,
Karanlýðýn içinden,
Sessizliðin koynunda,
Unutulmaz, aþk’a sarýlmýþ.

Bütün bunlarý;
Eski bir adam, anlatýrmýþ..!

Mapus damýnda;
El, ayak çekilince.

Küf kokulu; Hasýrýn içinde,
Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
Yetimin, yoksulun, masalý yazýlmýþ.

Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
O’ yürekli adam, anlatýrmýþ
Masallarýn, masalý yazýlýrmýþ.

isli; lambanýn kirin’de,
Anýlar bir, bir sýralanýr
Karanlýða saklanýrmýþ acýlar.

Hýçkýrýklara boðulurmuþ,
En derinden, sevdalar.

Mapus damýnda;
Kilitler bir, bir vurulup
Gardiyanlar gidince.

Koðuþta;
Korkulu duygular, uyanýr ve
Sessizliðe gömülürmüþ;

Filim gibi masalý;
Eski bir adam, anlatýrmýþ.

Derin, derin nefesin ardýndan,
Kilim içinde, kilim der,
Gözleri uzaklara dalarmýþ.

Parmaklýklar arkasýnda;
Günlerce, parklar’da yatmýþ
Yüzü, hiç gülmemiþ.

Kader;
Göðsünde, aðlar örmüþ.

Yutkunamadýðý öksürüðü;
Gök gibi gürlermiþ,
Öksürüðü nefes, nefese kimsesiz.

Kimsesizliðin hürriyeti, kimsesiz..!

Mapus; damýnýn arkasýn’da,
Kar kokulu çiçekleri, izlermiþ

Güneþin yokluðuna.
Taþ ustunde, baþ kaldýran,
Kar çiçeklerini, çok severmiþ

Pýrangalý; sürgülü, duvar dibinde
Yoksullarýn, boynu bükük,
Baþlarý eðikmiþ, kýþ gelince.

Ahh. Nerede o’ eski günler, der.
Gençliðinin, özgür saatlerine dalarmýþ

Sakallarý ak; Gözü kara,
Eli, yüzü kader gibi, kýrýþýk
O’ yürekli adam, iç çekermiþ,
Parmaklýklar ardýnda..!

Mapus damýnda;
Çok yoksullar tanýþmýþ,
Hepsinin hikayelerini anlatýrken,
Kendinden geçer, kendini unuturmuþ.

Eski bir adam, içine aðlarmýþ.

Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
Gecenin, yýrtýk koynun’da
Paslý, küflü masal yazýlmýþ.

Kulaktan, kulaða...!

Þiir gibi masalda;
Kimler gelmiþ, kimler geçmiþ
Kimse görmemiþ, kimse duymamýþ

Gelenleri’de; gidenleri’de
Yoksullar, cigaralar’da saklamýþ.

Hergün olduðu gibi;
Mapus damýnda,
Iþýklar bir, bir sönünce.

Eski bir adam;
Anlatýrmýþ, yavaþ, yavaþ...

Bir varmýþ, bir yokmuþ diye,
Söze baþlarmýþ.

Usul; usul
Anlatmaya baþlayýnca,
Parmaklýklar ardýnda,
Yýldýzlar, geceyi kýskanýrmýþ.

Yüreði aksak analarýn;
Yoksul çocuklarý, aðlarmýþ.

Eski bir adam;
Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
Kilim içinde, kilim gibi aþklarý,
Aðlaya, aðlaya, filim gibi anlatýrmýþ .

Mapus damýnda; Eski bir adamý,
Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
Ne arayan, nede soran olmuþ.

Soðuk bir kýþ günüymüþ;
Gözü yolda, eli kalbin’de
Cam kenarýn’da, donarak ölmüþ.

Mapus damýnda
Otuz beþ yýl, üç ay, yirmi gün
Unutulmayan aþkýn, efsanesini

Rahmetli dayým;
Hiç unutmadý, unutturmadý.

Yürekli,
Eski adamlarý,
Hiç unutmayacaðýz. .


Bilent Atalay
21 / 11 / 2019
Bursa



Sosyal Medyada Paylaşın: