sahne alýyor bana bakýp gözlerini kýrpýþtýrýp yumuþak duygu iletkenliðini çukura düþürüp yaðmur gülümsemesi sanan eski bir zamanýn içindeyim uykusu geldikçe uykusuz bir karabasanla dans eden korkusuz ve sonsuz yarýnlarýmýz var
oysa bildiðin daðarcýðýn kokusu harflerin üzerine çýkýp daha fazlasýný söylemek istiyor düþerken ölmenin neye karþýlýk geldiðini his bulutuna kapýlan kuþlar biliyor
yüzler anlamsýzlýklar sazlýklar hýzlýca yürüyor rüyada sen ben ve bolluk nakilden veraset uyumsuzluklar çoðalýp duran tebessüm eski aynalarýn yalnýzlýðýný titretiyor içimizde