lodos fýrtýnasý karadenizle boðuþurken
sahile gidip gelirken
azgýn koyu mavi dalgalar …
iki gün iki gece
bir eþi de göklere düðümlenirken
bir kere
üç kere
beþ kere
sonu yok, sonrasý da
evvelden ahire
zahirden batýna
yolu olmayan mecralara
on ikiye üç varken
ona ait hayallerden ziyade
ona benzeyen þeyler
onlarca yýl bozulmamýþ
içi mualla dolu bir resim olmalý
rüyasý görülmüþ,
tabiri bir kaç kez yapýlmýþ
gökten düþen elma
düþüvermiþken ayrý ayrý
akýp geldikleri menzillerden
milyonlarca ihtimal arasýndan
sonrasý özlem
sonrasý hasret
bolca aný
bolca hatýra
hep ondan ibaret
sýrrý yýrtýk aynanýn üzerinde hiçbir þey
ve yine hiçbir þey
ne tükeniþ
ne yok oluþ
çatlak dudaklarýn deðdiði
defalarca
birbirine çok benzeyen beyhude yakarýþlar
mýsralara dönüþürken
hiç olmamýþ boþ hayaller
bir yerlerde hep
en derin vurgunlardan örülü
çehreleri bir heykel kadar hareketsiz
uçurumun iki yakasý kadar da yakýndýk
iki dünya mesafesi kadar
ayazlarýn en keskin indiði gece vaktini beklemiþtim
kimsesiz adýný
kimsesiz varlýðýný
hep kýrmýzý
hep mavi
hep derin
kalbin dört köþesinde terk edilmiþ
aklýn her bölgesinde unutulmuþ
ondan birkaç sýzýyý beklemiþtim
redfer