MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

BU NE GÜZEL İSTANBUL
sadık miskini

BU NE GÜZEL İSTANBUL


-Yahya Kemal Beyatlý’ya ithafen-

Bu ne güzel Ýstanbul! Þehirlerin sultâný,
Güzellik âbidesi, medeniyet harmâný…
Yok bu þehrin dünyada, yok ikinci bir eþi!
Onda doðup parýldar, saadetin güneþi.
Bu güneþ, ýþýðýný yayar cümle cihâna.
Yarýmburgaz Lygos’tan Khalkedon’dan bu yana,
Yedi tepe üstünde yükselir imâreti.
Bu, Tanrýnýn bir lütfu, bir cennet ziyafeti…
Kimler oturmamýþ ki bu nadide sofrada?
Nicesi yemiþ içmiþ yaþamýþ bir arada.
Seyyah ol da seyreyle denizde ve karada,
Ýstanbul boðazýyla taçlanmýþ Marmara’da.
Ýki deniz suyunun buluþtuðu vadi bu!
Burada gelin güvey, yeþil koru, mavi su…
Üzerinde salýnýr selvi boylu köprüsü,
Köprü deðil sanki bir elmas, gerdanlýk süsü.
Süsleri rengârenktir, kuþamlarý rengârenk…
Neyini ele alsan baþka tad, baþka âhenk!
Ýstanbul; tarih, kültür, uygarlýklar beþiði,
Ticaretin, turizmin, sanayinin eþiði…
Türkiye’nin kalbinin attýðý bu aziz yer,
Sayýsýz þühedânýn yattýðý bu aziz yer,
Yâkutlarýn yâkutu, incilerin incisi…
Göz kamaþtýran bu kent, þehirler birincisi!
Deðil mi asýrlarca milletler dayanaðý?
Þairin, sanatkârýn bitmez ilham kaynaðý…
Kilisesi, camisi, türbesi, kuleleri,
Sarayý, bedenleri, hisarý, kaleleri…
Bu, öyle bir þehir ki ismi takdire þayân,
Yirmi bin metre kadar surlarý var uzayan.
Ýki ömür seyretsen yine de doyum olmaz,
O tomurcuk bir güldür açar, dört mevsim solmaz.
Bu bir kent deðil, elbet tarihte benliði var,
Bin beþ yüz elli dokuz yýllýk baþkentliði var!
Roma’nýn Osmanlý’nýn yaþar ayak izleri,
Üzerine çevirmiþ bu yer bütün gözleri.
Muhammed müjdelemiþ fethedilecek diye,
Bu müjde gerçekleþmiþ Fatih’in fethi ile!
Ýþ bu kentin uðruna dökülmüþ nice kanlar,
Þehitlik þerbetini zevk ile içmiþ canlar.
Bizans olmuþ Ýslambol, padiþahlarýn tahtý;
Bir hilâfet merkezi, Müslüman pâyitahtý!
Þehr-i Konstantiniyye topraðýna giren Türk,
Çað kapatmýþ, çað açmýþ onu Türkleþtiren Türk!
Savaþlarda harabe olmuþ batýnýn ruhu,
Ýþlenmiþ Türk dilinin Türk sanatýnýn ruhu!
Ýki sahil boyunca âli mimârisini,
Ýzle içine sindir yalý mimârisini.
Pek muhteþem mabetler inþa eylemiþ Sinan,
Tâ göklere ulaþmýþ okundukça her ezan.
Ezanlar ki mü’minin ruhunu þâd eyler þâd!
Hangi ruh bu þehirden almak istemez murad?
Ýmaretler, tekkeler, mektepler, medreseler,
Yapýlmýþ dönem dönem yetiþmiþ talebeler…
Nice kasr u konaklar, nice kütüphaneler,
Nice hânlar, hamâmlar, mezârlýklar, müzeler…
Her semti baþtan baþa bir tarih hazinesi!
Kavuþmuþ bulutlara minaresi, kubbesi.
Mehtaplý gecelerde bir baþkadýr Ýstanbul,
Ey nâ-murâd olan kul! Var bu kentte murad bul
Bura, iki kýt’anýn kucaklaþtýðý bir kent,
Her milletten insanýn dolup taþtýðý bir kent…
Güzeldir yaþam kadar ölüm Eyüp Sultan’da,
Hayranlýk uyandýrýr gezip gören insanda.
Teneffüs edildikçe onda ruhâni hava,
Yetiþir yaraya em, çaresiz derde devâ.
Bir baþka huzur bulur ziyaret eden herkes.
Bu topraklar mübarek, bu topraklar mukaddes!
Mukaddeslik bu yerin en bariz özelliði,
Cennet-üd-dünyâdýr, bu lâ-nazîr güzelliði
Üsküdar’dan Eyüp’e konakla, kapý kapý…
Görkemli surlarýyla ayaktadýr Topkapý!
Topkapý Sarayý’nda yazlýk ve kýþlýk köþkler,
Ýçinde sergilenir en güzide eserler.
Olmaz baþka þehirde, ne bu þöhret ne bu þan,
Ne bunca çeþme, sebil, fýskiyeli þadýrvan…
Ýki bin kadar camii, mescit var her yerinde,
Âlimi, ulemâsý medfûn türbelerinde.
Eyyüb Ensari, Akbýyýk Sultan, Akþemseddin,
Atýn sürmüþ surlara haykýrarak Þemseddin!
Dikmiþ yüce sancaðý burçlara Ulubatlý
Yanýnda adý mechûl otuz kartal kanatlý
Þan vermiþ bu beldeye daha nice ulu zât,
Onlar ile kudrete eriþmiþ ma’neviyyât
Arkadaþ, görmediysen gez gör dünya gözüyle!
Bu þehir göze, gönle hitap eder özüyle.
Sularýnda gemiler, sahilinde yalýlar…
Söyle Allah aþkýna, bu güzellik nerde var?
Gök mavi, deniz mavi, martýlar beyaz uçar,
Bu kent yaslý ruhlara zevk saçar, neþ’e saçar…
Bir Kýz Kulesi var ki gelinlik giymiþ sanki,
Dudaðýn ýsýrýrsýn gördüðünde inan ki…
Hele Ayasofya’sý dünyalar harikasý,
Güzellik diyarýnýn ezelî þâhikasý!
Harikasý saymakla bitecek gibi deðil,
Paris, Londra diyorlar asla rakibi deðil!
Bir Haliç var burada “iç liman” ihtiþâmý
Biz Haliç deriz; lâkin “Altýn Boynuz”dur nâmý
Baþlar Sarayburnu’ndan uzar Kâðýthane’ye,
Sâdâbâd’ý bir devir ün salmýþ cihâneye.
Boy ölçüþen olursa bil ki ikiye katlar,
Sularýnda kayýklar, vapurlar, feribotlar…
Yük taþýr, insan taþýr, durmak dinlenmek bilmez.
Kaynar karýnca misli, artar her gün, eksilmez.
Samatya, Garipkuyu, Fikir, Dumanlýtepe,
Yedi tepe deðil bu, belki de yetmiþ tepe!
Bir âlemdir Alemdað, Aydos ve Kayýþ Daðý,
Kandilli, Ýstavroz’un enfestir bahçe, baðý…
Baþka bir lezzet vardýr baharýnda yazýnda,
Palamut, kýlýç, lüfer avlanýr Boðaz’ýnda.
Yetiþir elma, armut, þeftali, incir, narý
Ah lâle bahçeleri ah gül ü gülizârý
Bu eþsiz güzelliðin bütün dünya farkýnda,
Elvan elvan çiçekler açar Yýldýz Parký’nda.
Silivri, Selimpaþa, Kumburgaz kýyýlarý;
Büyük, Kýnalý, Burgaz, Heybeli adalarý…
Çilingöz, Elmasburnu, Dilburnu, Odayeri,
Taþdelen, Sazakçeþme, Çamlýca Tepeleri…
Ýmrahor, Marmaracýk, Küçükkoru, Emirgân,
Bu yerler neþve yeri, ne hüzün var ne efgân.
Ormanýnda makiler, kayýn, kýzýlçamlarý,
Uzanýver, keyif çat, ilkbahar akþamlarý.
Yükselir buram buram nefes kesen kokular,
Ýner ciðerlerine bâdla esen kokular.
Çekmece, Terkos Gölü kuþlara cennet mekân,
Konaklar bozdalaðan, kepçel, kartal, balaban.
Karadeniz, Akdeniz iklimli yöreleri,
Akýþýr Nakkaþ, Göksu, Eskice dereleri.
Anadolu Hisarý, Rumeli karþýsýnda,
On sekiz kapý açýk Kapalý Çarþý’sýnda.
Galata, Eminönü, Sirkeci, Mahmut Paþa…
Beyazýt Kulesi’ne çýk, þehri kýl temâþâ.
Göz at Sultan Ahmed’e, Þehzade Cami’sine;
Süleymaniye’den geç Fatih Külliyesine.
Zaman ki zî-kýymettir boþuna etme isrâf,
Gez Mihrimah Sultan’ý, Selim Han’ý kýl tavâf.
Ölmeden bu yerleri arþýnla, adým adým,
Kâseden mutluluðu içiver yudum yudum…
Yürü Unkapaný’ndan Tahtakale’yi taný,
Galata üzerinde suya daldýr oltaný.
Ýniver Karaköy’e, çýkýver Beyoðlu’na.
Gezip yorulsan bile deðer yorulduðuna,
Ýstiklâl caddesinde dalma kedere, gama.
Kadem bas sinemanýn merkezi Yeþilçam’a,
Þiþli, Mecidiyeköy, Beþiktaþ koyma, dolaþ;
Boðaz’dan Kadýköy’e, Kartal, Pendik’e ulaþ.
Kâþif ol, güzeli keþfetmek için bir að ör,
Kendi kulaðýnla duy, kendi gözlerinle gör.
Hayalî anlatýmý, sâhi olmaz bu þehrin,
Vücudun çarpan kalbi, gözbebeðidir dehrin…
Tarihte muhakkaktýr âbidelik kanýtý,
Çatalca’nýn çýnarý bir tabiat anýtý.
Ne anýtlar yükselmiþ iþlenerek taþbetaþ,
Baksana gökyüzüne, set çekmiþ Dikilitaþ.
Bu þehir kazanýlmýþ, vazgeçilmez payýmýz,
Gündüzde güneþimiz, leyl içinde ayýmýz…
Gece zifre mahal yok, râhýmýz serv-i simin,
Türk’ün yurdudur derim, derlerse bu yer kimin.
Bu yer ki yeryüzünde yalnýz kendine benzer,
Bu þehir bir mânendi olmayan tek þâheser!
Þehir mi dedim, hâþâ þehir deðil, bir ülke!
Ülke demek daha bir yakýþýyor bu mülke.
Mülk-i Osmaniye’den miras bu topraklarý,
Canýmýz sað oldukça görmez yâd ayaklarý!
Bayraðý al Ýstanbul, aþký kutsal Ýstanbul,
Zevâl yok helâline, ebedî kal Ýstanbul!

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.