AH O GÜLÜŞÜN!
Ýlkbahar kadar mucizeydi gülüþü,
Geçmeyeyim köprüsünden izleyeyim derdim,
Þafak sökene, güneþ batana dek...
Su kadar berrak, Cennet kadar sýrlý,
Gökyüzü gibi gizemliydi gülüþü,
Geceyi aydýnlatan Ay misali parlayan...
Þiir gibi ömre bedel gülüþü, lisansýz, saf,
Vasiyet gibi, nasihat gibi ruhuma dokunan,
Seher vaktinde aþýklar yolunu resmeden...
Huzur kokulu masum gözlerin gülüþü,
Güzün oradan oraya savrulan yaprak misali,
Beni yerden alýp gamzesiyle rakseden...
Kitaplara kapak, gönüllere ferman gibi gülüþü,
Duamýn en safiyane anýnda canlanan,
Yavrusuna yuva için koþturan kumru sýcaklýðýnda...
Þarkýlara, türkülere bir tutam beste, güfte gibi,
Þehirlerin baþkentine doðan güneþ misali gülüþü,
Caddesinde, sokaðýnda filizlenmiþ nefes gibi...
Þairim her bir sayfasýna, ah o son gülüþün, kýnama!
Hayallere bile sýðmayan masal þehri misali,
Gökkuþaðý gibi rengarenk, ömrüme gülden çerçeve...
Ýbrahim KOVAR
02.08.2019
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.