yýllarca aþkýn hicranýyla bestelenmiþ,
hasreti nerede görsem tanýrým
her gece mistiklerin anlattýklarý hikmeti bilirim
zihnin içinde çarpýþan bin bir dramý
þafak sökümünde gizlenen sýrlarýn gizemli öyküsünü
mesafenin en uzun olduðu yerleri
her zamanýn ulviliðini
her mekanýn murassa anlarýný
her görüntünün nadideliðini.
her yalancý umudun ýsýnan hayallerini
yaðmur damlacýklarý gibi
düþerken kýrýk damlarýn ucundan
belki de koca koca
kar kütlesi gibi yerlerde yuvarlanýrken
her türlü sefilliðe söverken
parkýn ortasýnda
alaca bulutlarýn yarattýðý dramatik ýþýklarla
giderken ötelere
*
alçak saçaklarýndan titrek dumanlarýn tüttüðü evler
uzun ufuk boyunca
bir rüya hafifliði içinde silinip giderken
güneþle kýzýllaþýp yýkanýp arýnýrken zerreler
bembeyaz bir ýþýk gibi
hiç durmadan yaðan yaðmurun altýnda unutulmuþ
umutsuzluðu ,yoksulluðu, kederi.
bir gariplik hissi zihni esir alýrken
yýkýk dökük köhne sokaklarýn sessizliði
yoðun yalnýzlýk zamanlarýna sýðýnýrken.
her yerde tuhaf bir hýrýltý
pencere kenarýndan sessizce izlenirken
damla damla yaðan yaðmurun varoluþ sýrrý
*
içimin en saf sesi kimi zaman
yer yer kaygýlar uyandýran bir çok mesele
o kadar tekinsiz uçuþurlar üstüme üstüme
kuþkulu ,yoksul
iç burkan, sarsýcý
intikam hayalleriyle beslenen
bu koca þehir
her zaman bana sürgünlüðümü anýmsatýr
ayazlý gecelerde birini arzularken
günahýn, gurur ve maðrurluðun
kendi tasarýmýnýn ötesinde garip bir düþünce
kül rengi paltomun içinde kalýr yapayalnýz
*
masanýn diðer ucunda
ürkek , ne yapacaðýný bilemeyen bir el
aðlayan yüze dokunuþun tedirginlini yaþarken.
beyaz hýrkasýný giyinmiþ
derviþlerin gece vakti üstüne çektiði ýstýraplardan
gitme vakitlerinde
ellerini iki yana açýp
baþýný göðe kaldýrýp
teselli ararým þafaða dek.
zihni kemiren o sinsi firak
nefsine bir parça bile haz payý býrakmayan saatlerde
baþýný öne eðip gidenlerin adýmlarýyla giderken
yaðmur yaðar þehre
dizler titrek
terlerken alýnlar boncuk boncuk
dünyanýn en tuhaf zamaný bu vakitlerde
nereden baksan her þey berbat
tüfeðin saçmasý gibi darma daðýnýk
*
bir uðultu büyür göðüs kafesinde
yanaklar da bir sýzý kýrmýzýlýðý
zor, çok zor ayrýlýk zamanlarý
büyüdükçe büyür iç de kalp sýzýsý
aðýz da bir sürü hisli sözcük,
yeni konuþmayý öðrenen bir bebe gibi
tekrar tekrar gevelenir
tekrar tekrar çiðnenir.
muamma olarak ortada durur her þey
bunca yýldýr susulan bütün cümleleri kurar gibi
yazýlan þiirleri temize çeker gibi
göðsü delerek yürür sokaða
soluksuz kalýr göðüs…
iþte o vakit
yanar alev alev sine
sarý bir ýþýk buðulanýr nefeslerde.
dudak aralýðýndan lakýrtýlar
sýmsýký kavranmýþ avuçlarýn içinden
hüzünlü duygular rüzgar olup uçuþur göklere.
tren yolcularý ardýna bakarken
sis renginde bir tül ile örtülür þehrin üstü…
*
redfer