Zamanýn duvarlarýndan ýrmaklarýna dökülüyorum Ey hayat içinde hayat bildiðim naz-ý dilber Bu yol nereye gider... Hangi zirveye çýkarýp, hangi uçuruma iter beni gözlerin
Varlýðýna seyyah yokluðunu sunarken ab-ý dem Olmadýðýn istikamette göz ama, dil lal, ayak topal Derman aradýðým kapýnda dert giydirip ufkuma Dalýp gittiðim firkat incitir beni
Menzili aþk yurduna sefere çýkarken duygular Her gece yüreðimden bin fýrkateyn kalklar Ne zaman gönül limanýna sürsem gemilerimi Yokluðunun çýkardýðý fýrtýnada can alabora
Ah... Ben ki her vahatta sana ayný zar Falakýndan geçerken beðerimden savruluyorum Melankolik hal evvelinde sofistike düþlerim Þimdi nerede olduðumu dahi bilmiyorum...
Günün kaçýncý vakti, saat kaç, neredeyim Çölümün çatlaklýðýna düþen su bildiðim Zamanýn kýnýndan çekilen ez gibi Candan içeri kan, ah yar, yara gibi Ben seni sevdim beytimde mýsra gibi...
Alemler içinde alem-i nar bildim seni Renklerin en güzelinden çalýp al bildim seni Gülleri katlettim, hayallerimi biçtim Kainatýn yedi kýtasýndan geçerek Gönül yurduna mülteci eyledim beni...
Ferim cemalinde bin parçaya bölünmüþken Dem-i ruz ile gönül çarmýhýna as þimdi Býçaðýn en kör haline razý Ýsmail’im sana Haydi... Yeterince gerginken boynum, titremesin ellerin... Sosyal Medyada Paylaşın:
Semihhan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.