Vatan Hasreti
Bir karakýþ vakti Sen kýyýsýnda
Kafamýn içinde Türklük ülküsü
Ruhumu kavuran vatan hasreti
Böyle göçüyorum ebediyete
Donmuþ cesedimi bulup çöpçüler
Defnedilmek üzere götürecekler
Kimim ben ve neyim ne bilecekler?
Bu kent her þeyiyle bana yabancý
Caddeler, binalar ve bütün insanlar
Öyle hasretim ki ezan sesine
Ararým çevremde minare, cami…
Lâkin takýlýrým çan kulesine
Yâd el elemleri sarar içimi
Uzaklarda yurdum, buradan çok uzak
Her mevsim güneþli, masmavi göklü
Camili, kubbeli, kümbetli, köþklü…
Hele insanlarý Alp’lý, Giray’lý…
Yok haber onlardan, baba evinden…
Gözlerim daima engine dalar.
Ýsterim ki her an anayurdumda,
Daðlarý dumanlý yaslý Kýrým’da,
Duvarýnda mavzer ve Kuran olan
Ata ocaðýnda, bizim konakta
Bir bakýr sinili sofra baþýnda
Ýftar beklenilsin, dua edilsin.
Uyansam her sabah ezan sesiyle
Görsem Ayþeciði su testisiyle
Ninem yaþmakla namaz kýlarken
Dinlesem dedemi Kuran okurken.
Bir karakýþ vakti Sen kýyýsýnda
Kafamýn içinde Türklük ülküsü
Donmuþ cesedimi bulup çöpçüler
Defnedilmek üzere götürecekler
Kimim ve neyim ben ne bilecekler?
Buðra ALPGÝRAY
-*-*-*-
Eklenti (antiparantez): Alman polisi, Sen Nehri’nde bir ceset bulur. Ceplerinde ne kimlik vardýr ne para… Bir muþambaya (naylon) sýkýca sarýlmýþ olarak bulunan, yukarýda okuduðunuz þiir hariç… Þiirde geçen “Alp” ve “Giray” sözcüklerinden yola çýkan Alman yetkililer ölen kiþinin Buðra Alpgiray adlý bir Kýrým Tatar Türk’ü olduðunu öðrenirler.
2. Dünya Savaþý’nda, Kýrýmlý erkekler Stalin’in emri ile Almanlara karþý savaþtýrýlmak üzere zorla cepheye gönderildiðinde içlerinde Buðra Alpgiray da vardýr. Almanlara esir düþer. Almanlar esir Türklere, Ruslara karþý savaþmalarý karþýlýðýnda baðýmsýz Türkistan vaadinde bulunurlar. Aksi hâlde ya çalýþma kamplarýna gönderilecekler ya da kurþuna dizileceklerdir!. Birinci seçeneði kabul etmek zorunda kalan Türkler, bu kez de Ruslara karþý savaþýrlar. Neyse uzatmayalým. Buðra Alpgiray savaþtan sonra Kýrým’a dönemez. Alman askerleri ile birlikte Almanya’ya gider. Gayesi bir yolunu bulup Türkiye’ye geçmektir. Ama ne pasaportu vardýr ne de parasý.. Çaresizlik içinde kývranýr durur. Sonunda da Sen Nehri’ne atlayýp, ölümü seçer.
Ha bu arada cesetle ilgili bir ayrýntýyý (detay) daha nakledelim. Yapýlan inceleme (otopsi) sonucunda günlerdir midesine bir lokma yiyecek girmediði anlaþýlmýþtýr. Sözün özü, vatan deyip geçmemek gerek canlar. Vatansýzlýk, dalýndan kopmuþ bir yapraðýn oradan oraya savrulmasýna benzer. Kayý beyi Osman Gazi’nin, düþünde (rüya) gördüðü çýnarýn hikmeti de bu olsa gerek… Son olarak, atamýz Bilge Kaðan’ý da hürmetle yâd ederek diyoruz ki; sen ilimizi, töremizi bozdurma Tanrý’m!. Peki, sizler de bu yakarýþýmýza (dua) katýlýr mýsýnýz?
Aziz Dolu Atabey
Serik – 2007
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.