Þayet kulaðýma fýsýldayan rüzgâr besteyse
Hamuþ bir edayla "sus" verdi yalnýzlýðým
Bir semaver önüne oturup,
Durup durup iç çektim yalnýzlýðýma
Boðazýmdan kýzýlýn en güzel tonu akýyordu karanlýðýma.
Eski radyoda bilinmez bir makamdan þarkýlar çalýyordu bahtýma
Gözlerimi çok yýldýzlý geceleri andýran laciverde boyadýkça,
Rüyamda aldýðým kokunu düþünüyorum çayýmý kokladýðýmda.
Bir taþ üstünde ince belliye çay doldurup,
Bakýp bakýp da çayýn boþluðu artýkça seni bekledim.
Senden sebeplenen boþluða baktýkça çay kýzýlý gözlerini düþledim.
Semaverin eteklerinden kül dökülüyordu
Ateþ-i aþkým ile harlandýkça
Menzilsiz uçtukça semâya duman,
Yudumladým çayýmý muntazaman
Bir gelip de semaver önüne
Dalýp dalýp gözlerine iki kelâm etsem saatlerce,
Rüzgâr uðuldasa yeþil aðaçlar ardýnda
Senin kýzýllýðýna daldýkça
Ara ara çay yudumlasam sesinde yok olmadan
Dudaðýmdaki sevda þarkýsýný mýrýldasam sen duymadan.
Bir an yine seni düþünüp
Önce yok olup sonra var olup
Çay doldurmaya yeltendim, demin bittiðini anlayýnca da
Kendimi mücrim eyledim, yollara sürgün ettim.
Bir çay suyu koyup demini bir ömür boyu bekledim
Bir ömür boyu seni bekledim Çay Gözlüm
FATMA GÜL KA* (OCAK 2019)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.