Aşk-ı Azam
Kalbin dilime attığı dikişte sükut-i lal
Kaşının gözüme fırlattığı ok’tan a’ma’yım
Bedir’de şehadet tutkunu Mihca bin Salih gibi
Aşkın muharebesinde sana gönüllü şehidim
Firdevs ırmağından geçiyorum şimdi
Kulbe-i ahzan’da karanlığa gömülsün ferim
Vesile-i aydınlık olana eğip bu kalbi
Aşk ile benden sana hicretteyim
Rezzan’ım, ebir’im, yar yurdunda alem-i nihanım
Meyl-i ebedim, rahle-i vect afakımda
Sana ezva, nar-ı ilticayım
Seyr-i ela vehmin ile yurt olmuşken ruz’uma,
ummanında mülteciyim…
Sırrına vakf olamadığım bir hal-i içre’de
La duvarlarıma dökülürken katre-i hiciv-im
Uhud da aldığım ilk yarayım
Kendi manasından uzak yabancıyım şimdi özüme
Diyar-ı gurbette musalla ararken bedenime
Mana-i aşk ile gelene demi ihvanım
Kalbi revam…
Siyer yolcuğunda tasavvuf denizine dalarken
Sure-i bakaraya varıp, Ayet-ül Kursi de kuşandığım zırh
Yasin-i Şerif’te içime ördüğüm kalesin
Sen bana sure sure gel, ben seni ayet ayet yaşayayım
Miracı yaşattığın gönülde aşk-ı azam’ım ben…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.