Ve biri daha öldü 1996’da... Daha gençti, üstelik þairdi. Millerce yýl öteden bir sevda vardý üzerinde... Eski bir kadýný sevmiþti belliki. Saclarý tütün sarýsý... Gözleri deniz mavisiydi... Öðrenmiþti gözlerini denizden. Her türlü bakýþý bilirdi, Kumarda kaybetmiþti gözlerini belliki... Benim en güzel manzaram senin gözlerindi... Ve 1996’da ölmüþtü bir þiir...
Bir adam, milyon kere sustu, aðladý, tükendi, bitti... Yaþamadý belki, bir nefes olsun almadý. Sevdalar geçti köþesinden kamyonlar yüklü. Göðüs kafesinde yaþattýðý gezegen, Dünyasý yýkýlmýþtý... Solmuþtu bahçesi... Ve güller... Gönlümün en güzel güllerini koparýp taç yapmak isterdim oysa sana. Gül kokardý saçlarýn... Ve uzun kuyruklu yýldýzdý, yüreðinin içinden taranýrdý... Dokunsam, günler biraz azalýrdý... Nasýl mý? Sigarayla da anlatýlabilir bir þiir... Alýþkanlýðým yok ama, sen sigarayla da güzel gidiyorsun bazen... Bilmem, kaça çýktý sana yazdýðým bu þiir? Kaça çýktý Parliament? Yorgunum kadýným... Yorgunum... Yaðmurlar yaðýyor oluklarýmdan... Kafamý pencereye dayamýþ bir mýsra peþindeyim, gözlerine çekilmiþ... Sevgilisiyle oturmuþ birbirine sarýlan bir çifte bakýyor þimdi delinin biri. Tütün çekiyor içine... Yüreði biraz sararýyor... Erimeye yüz tutuyor mýsralar... Ve dalga vuruyor yüzüne sahil. Hohlayýp siliyor buðusunu gözlerinin... Ve usulca biri daha ölüyor 1996’da. Adý, Ömer Altýntaþ... Sosyal Medyada Paylaşın:
Ömer Altıntaş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.