Ses et yeter
Susacak kadar büyüttük biz bu aþký.
Oysa güz, resimlere bir yaprak daha çizmektir.
Denizler bir mavi kuru boyayla da anlatýlabilir...
Aþksa, bir iç kanamasý...
Ve ben hekim olmasam da açýk kalp edebiyatýndan anlarým.
Aþktan vurulanlar ancak ölüdür.
Yalnýz þiirle yaþayabilir.
Kanayan yerlerine þiir sarabilirim...
Hipokrat falan yok.
Bu þiirle bildiðim bütün dualara yemin ederim...
Bu þuna benzer;
Hekimin, baþarabileceði bir ameliyat varken, hastanýn, hastalýðýna âþýk olmasýna...
Ve ya; Þehir de ki tek saatçinin daraðacýna gideceðinden dolayý kurulacak bir saatin olmamasýna...
Ben duvarda asýlý duran saati tamir edebilirim de ama asýl duran eðer yüreðindeyse...
Zor olan o!
Susacak kadar büyütmemeliydik biz bu aþký.
Unutmak için þimdi erken.
Zaman da yorulur elbet.
Ýçi acýr saatlerin...
Bu bizim acýyan yanýmýz deðilse depremler nerde?
Hazan vurur bazen en güzel güllere bile hayat.
Dökülecekler elbet bir gün yapraklar.
Beni dinlersen eðer, saati kýrmak için þimdi erken.
Derin ve geleneksel bir yara býrakmasýn þimdiden.
Nemlenmesin gözlerimiz.
Kýrýlmak için erken...
Ben bilirim bu aþkýn tarihini.
Zaman da bize býrakacak bir gün elbet.
En iyi ben bilirim bu saatin tamirini.
ĹlBen iþte, ben...
Kötü saatçi, kötü þair, piþkin, kalýn,
Hoyrat, patavatsýz...
Ömer ile ben.
Ur, ben, çýban, irin, pis...
Ben iþte, Ömer ile ben...
Sahte kimlikler uydurdum artýk aynalara.
Beni kirleten Ömer’e.
Bir kadýný bile sevmesini beceremeyen Ömer’e.
Ben deðil, Ömer’e.
Bu þiiri tamir edene.
Yazdýrana deðil...
Yazdýran Ömer deðil.
Ben...
Sen iste yeniden yazayým bu þiiri.
Yeniden kurayým saati.
Yeniden yaþayalým aþký...
Ses et yeter..!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.