Biz üç kişiydik
Üç emekçi
Üç dost
Sevda şiir karanlık
Hatırlar mısın?
Bir şiirle girmiştim iç dünyana senin
Şimdi bir şiirle gideceğimi zannediyorsan
Aldanıyorsun demektir
Gitmem
Gidemem
Git-mi-yo-rum
Şimdi ben bir bardak şarap versem
Sen içsen göz pınarlarımdan
Sonra beni kızıl denizine göndersen
Bir ben kalsam okyanusunda
Bir ben AGAPE
Sürgündeyim
Öyle ki çok uzağım şehrinden
Dayanılmaz
Çekilmez prangalı sefaletimde gene sen
Bir sen gözlerimin gölünde
Bir sen AGAPE
Ben bir parça somun ekmek dilenen
Dilenci kılığında kara sevdalı
Sana yıllardır el açan bi çare
Kölen belkide
Oysa dün tarihe gömmüştüm köle tacirliğini
Bu sabah açtım zindan gözlerimi
Gördüm bildim öğrendim
Hiç birşey bilmiyorum
Sen öğret yaşamayı
Ki yarım kalmasın figanım
İster yanılt
İster gene kandır beni , razıyım
Sedefli yollarından bir kapı aç bana
Adımlamayı
Arzınlamayı öğret
Sonra istersen yarı yolda bırak beni
Namussuzluğun
Zehirli mızrakların
İsimsiz boş ağırlıkların devriye gezdiği
Sahtekarların göbeğinde unut beni
Nasılsa, sevdamı hiç kirletmeden
Bir kaplumbağa yükü gibi sırtımda taşırım inan
Beni kendinden azd etsen bile
Sevgim köklü bir çınar gibi nasıl olsa
Şimdi benim herşeyim var
Benim hiç birşeyim yok
Ben sevda yosması
Tek başına
Neden?
Sen yaşamı bilirsin
Öğretmek için geldin aramıza
Giderken benide yanına al ne olursun?
İçimde ki acı vuslatı deniz tuzunla erit
Suyumu suyuna karıştır
Hemen gelme
Hemde alabildiğince cömert gel
Bir sen gel AGAPE
Bırak madde bağımlısı olmayı
Şafak sökerken buluş benimle
Yada kavgaların göbeğinde
Yada göç ederken leylekler
Çünkü birazdan üşüyecek solacak bu kentin ağaç yaprakları..
Çünkü hazan vaktidir
Çalacak kapımızı sarı küf kokulu sonbahar
O zaman marmaraya bıraktım
Akan suya bıraktım sevilerimi
Sorgusuz sualsiz bir sana bıraktım kendimi
Bak; nasılda parlıyor deniz üstünde öfkesiz nefesim
Neden hala hatrımda kahve gözlerin
Neden gözlerim gök taşları gibi parlıyor seni hatırladığımda
Neden?
Kucaklıyorum sen niyetine her dem şafağı
Elalem sukunun demini yudumlarken
Neden ben hala dün sabahın vuslatını, zehrini içiyorum
Bırak madde bağımlısı olmayı
Ayakta kalabilmek için maddelerin tutanağını tutmana
Hiç gerek yok anlıyor musun?
Yüreğinin gergefini giymen yeter
Hala madde diyorsan
Hani erkekliğe sığdıramadığın
Kahve gözlerinden hoyratça akıttığın yağmurların sahibi kim
Söyler misin bana?
Demek bir anlıkmış ha
Demek misafirmiş öyle mi?
Nasılda kandırırsın insanları kader diye
Şimdi dur
Sevgi avucunun içindeyken
Pire kaçırır gibi kaçıranların
Kaderi suç unsuru gibi gösteripte
Başını masumca öne düşürenlerin
Aşk namelerinden öte geçemeyenlerin
Senin gibilerin kalemini kırıyorum
Gene de uzattım ellerimi, tutmanı istiyorum
Gene de yönümden yön
Ödemlerimden ödem verdim
Gözün gönlün doymadı senin
Ki bilmezsin azıyla yetinmeyi
Seni aç gözlü arsız AGAPE
Canım esirgemem billahi senden
Adına çiçekler açmış yüreğim
Kırmızı kalemim çarpsın
Şiir çarpsin ki kölenim
Beni bir kerecik gör ne olursun
Ben gözleri siyah
Teni esmer
Kokusu HAZİRAN
Senin büyüttüğün dilber; BURKALİZA
Sen bir delikanlı
Gözlerin çiçek bahçesi senin
Tenin uçuk şeftali sarısı yüzün
O zaman kırmızı ışıkta durma
Farzet sevda
Farzet esmer
Son nefesime
Canıma yetiş
Yetiş AGAPE
Berka KANBEROĞLU
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.