kayýp bir kentin
ýssýz
sahipsiz
loþ sokaklarý
ve bilinmedik
adý konulmamýs gri mevsimler
sancýlý bir gökyüzü
tenha bir gülüþ soluksuz gökyüzünde
renksiz bir ucurtma
çok uzaklardan gelen belli belirsiz kahkaha sesleri
rüzgarlara karýþan
hýçkýrýklarla solan bir zamanlar
silinen anlardan sýyrýlan mekanlar ki
yine ýssýz
tarifsiz bir boþlukta darmadaðýnýk
dünya bir veda gezegeni sanki
baharsýz buruk gülüþler
sanki güldürmeye sýrlar
mutlu mevsimlere asýrlar var
ve sanki
hiç yaþanmamýþtý o bir zamanlar
çaresizlik !
bir deniz özlemiydi oysa
okyanusta her bir damlanýn
daha yaþanamadan biten nice anlarýn yoksunluðunda
bir þiir di belki de bu henüz yazýlmamýþ
rüzgar ,
henüz söylenmemiþ bir þarkýnýn naðmelerini
öðütüyordu zaman çarkýnda
Ve söylenmemiþ sevdalarýn doðmamýþ bir þairi
büyüyordu büyülü bir döngü de
cennet naðmelerini yýrta yýrta hem de
’ kaybolan yýllar içinde kayboldum ’ demiþti bir þair
ya bu þehir
ya bu kimsesizlik
ses ve nefeslerden uzak düþen bunca sokaklarýn çaresizliði
ya bu kýrýk yollar ve bulutlar
ki, unutulmak da deðil bunun adý
kocaman bir yalnýzlýk
yürekte sökük yerleri
cehennem atesleriyle yamanmis
cebinde asla düþünülemeyen bir þiir
ve silinmiþ artýk
asla yazilamayan kelimeleri
kendi anýlarýný yazmalý þimdi
avuntusuz acýlarýn kaybolmuþluðunda
yalnýzlýðýný
Bir yaðmur gerekli þimdi belki de
küflü yalnýzlýk þarkýlarý söylemeli
plaklarý eski bir laterna
bir yaðmur baþlangýcý
ya da
bir tavan arasý yalnýzlýðý tadýnda
margarettalarýn narin kucaðýnda
uyumalý artýk bu kadim yalnýzlýk
‘’sus’’ deyip içine döndüðünde insan
ilkin insanýn yalnýzlýðý vurdu güneþi
ve henüz sabah olmadan
ve doðmamýþ bir günün ardinda
plaklarý güller açan son bir laterna
þehre gülümsüyordu …
þimdi susar bir þiir !
aðýr ve tatlý bir melodi ki
nice zamanlardan
yalnýzca yaðmurun fýsýltýlarý …
...
...