*
bugün sebebini bilemediðim bir sýkýntý var içimde
ciðerlerimi þiþire þiþire nefes alýyorum
çatlýyor yüreðimin çehresi süzülüyor kývýlcýmlar
týpký krater sesleri gibi ta uzaklara uçup gitmekte
güneþi ayý tutuþturan ah sesleri
*
bugün sebebini bilemediðim bir tuhaflýk var içimde
gölgesiyle elma çiçekleri topraðýn üzerine düþerken
öyle bir duman var ki can yangýnýnda
acýsý teni delip geçiyor
içine gömülü her acý yanardaðlar gibi infilak ediyor
dað taþ ateþ alacak neredeyse
alemin tutuþmasý an meselesi
havadaki kuþlar göldeki balýklar denize varmadan kuruyan ýrmaklar
*
bugün sebebini bilemediðim bir serzeniþ var içimde
sesleniþlerin en yakýcýsý dökülüyor dilden, sözcükler kendiliðinden tutuþuveriyor
çýnlýyor havaya karýþan ut nameleri ýslakça
bestelendikçe kadehinde bir bade suca
öfke dolu dudaklarda bir arkasý yarýn
alaca akþam karanlýðýnýn tan aðarýncaya kadar devam ettiði
þehri ve gökyüzünü aydýnlattýðý zamanlarda
*
bugün sebebini bilemediðim bir yolculuk var içimde
düþüncesizliðin, yanlýþ hesaplarýmýn bedeli
sönük bir ufuk gibi geniþ ve ýssýz alanlarý geçerek ilerliyor
bakýþlarým cama saplanmýþ kuþkular içindeyim
bir tren, bir yerden baþka bir yere götürüyor duygularýmý
ben yolculardan biriyim
herkes gibi bir yolcu
duman olup savruluyor
sarhoþluktan baþka bir þey vermiyor her ne varsa
dillere pelesenk olan tekerlemeler gibi
akýntýsýna kapýlmýþým
gece
gökçe
zerrece
redfer