Hayat kitabýnýn ilk sayfalarýndan birini okuduðumda baþladý gelecek beklentisinin düþüncesine mahkum olduðumu farkketim. Düþ-erken çözülüyordu düþün-celer...
Bedenim deðil ama aklým benimle oynuyor büyük bir þehrin beni yutmasý düþüncesinde boðuluyordum.
Düþünmek en cok neyi yorar ? Herkes üstüne düþ-eni yapýyor ama kimse görmüyordu. Gidenler gelenleri aratmýyordu. Ruhlar bedenleri terk ediyor. Herkes farklý bedene bürünüyordu.
Bu duruma en çok Ruh Bey alýþmýþtý Her bedenden bir yudum daha alýyor kaderleri belirliyordu.
Sabah baþlýyordu çalýþmalar akþam bitiyor düzenli þekilde ruhlar bedenlerle oynuyordu
Balkona çýktým ruhuma bir kap boþluk býraktým. Bedenim deðiþmiþ idi. Tek tek gözden geçirip gerekenleri düzelttim.
Sanýrým günümüz dünyasýnda huzur mutluluk için düþünmek bedava.
Sonra balkona gittim kabý aldým boþluðu doldurmak için çünkü ruhlar saçýlan düþüncelerimin parçalarýyla besleniyorlardý..
Geç kalmýþlýðýn üzüntüsü yakaladý. Bedenime yeni bir ruh ekledi. Tanýdýk olmamasýna raðmen bedenim içinde mutsuz kýrýk dökük bakan bir ruh...
Ýstemediðiniz ruh belki de bir baþkasýna ait olabilir...
Bedenime hakim olan neydi hayatýma yön veren ?
Diðer bir sayfa da mutluluk bir an bedeni mi iyileþtiriyor diðer sayfalar ise yaralýyordu.
Ýç dünyamýn bir parçasýný korumaya çalýþýrken bir takým bozukluklara sebep olan ruhlar düþünceleri mi Yemekle meþgul...
Sosyal Medyada Paylaşın:
KaTiL FaSuLYe Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.