Bugün Hüzün sokaðýna düþtü yine yolum, sýk sýk uðramaya baþladým zaten bu sokaða, müdavimi oldum. O sokak dev bir mýknatýs, bacaklarýmda kilolarca demir yüklü sanki, çekiyor beni her an kendine Hüzün sokaðý. Hep bu sokaktayým, korkuyorum bir gün alkolik olacaðým...
Bu sokak çok kalabalýk/ belliki herkes hüzünlü, lokantalar/ barlar silme dolu, herkes kapmýþ bir sevgili, doldurmuþlar lokantalarý,barlarý, Birde Hüzün sokaðýnýn adýna yaraþýr hüzünlü türküleri, daðýtýyor kafamý... Bir kadeh kesmiyor beni, unutmak için dertleri, dikiyorum kafaya sayýsýz kadehleri. Bu nasýl derttir/ kadehler bitiyor unutamýyorum, bu nasýl yaradýr/ nasýl sevdadýr, kapanmýyor dert dolu sayfalarým. Kalmadý gitmediðim doktor/ Lokman hekim, Doktora derdimi anlattým o benden dertli, Lokman hekim yok aþk hastalýðýnýn bulunamadý ilacý diyor. Büyü var diyerek inanmadýðým halde büyücüye gidiyorum, sende büyü var/ ver para çözeyim diyor sahtekar. Yok yok iþte yok bir çare, bu gidiþle Hüzün sokaðýna kuracaðým çadýrýmý, uzaktan uzaktan dinleyeceðim barlardan gelen ezgileri, yanýma bir nebze derdimi hafifleten bir kaç þiþe bira, birazda çerez alacaðým. Ceptede fazla para yok kahretsin, Bira beni içecek/ çerezler beni yiyecek, Gün gelecek bu aþýk Hüzün sokaðýnda ölecek. Tanýrlar beni bu sokaðýn insanlarý, eðer ölürsem söyledi zaten, Heykelimi dikecek Heykeltraþ Abidin.
Kazým Doðan Sosyal Medyada Paylaşın:
kazım Doğan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.