yangýn var…
kývýlcýmlar her tarafa sirayet ediyor
dünyayý sarýyor ateþ, yakýyor alevleniyor
kabuslar içinde geçiyor zaman
birbirine girift hisler, garip ihtimaller
sabahý bekliyorum, güneþi bekliyorum.
hem ortalýk aydýnlanacak hem de ruhum…
enkaz var …
evleri yakýyor, ocaklarý söndürüyor, ortalýðý kül ediyor
yeryüzü bir enkaz yýðýný
yeni güneþler doðuruyor vakit…
enkazýn tam ortasýndan
doðuyor kurtuluþ parýltýlarý nemrut daðýnýn tepelerinden
altýn sýrmalý tellerini yeryüzüne yaymak üzere
yolculuk var…
hala çok uzun bir yol üzerindeyim
yeni ufuklara doðru yürüyorum mütamadiyen
yüreðimdekiler alt üst olmuþ
hiç bitmeyen, sürekli bir heyecan içinde
kutlu zamanlara davetliyim
tutku var…
öyle heybetli bir tutku ki
kanatlanmýþ
bir sýrrý keþfetmek üzere
ruhum yüce bir kuvvetin tesirinde
tepeden týrnaða kadar
eriyorum , harap oluyorum...
yaðmur var…
gözlerim özlemlere kilitlenmiþ,
yüreðim gayrý ihtiyari ateþler içinde
kesif bir hüzün aný bu
istisnasýz herkesin yaþadýðý
yaðmur yaðýyor çisil çisil
fýrtýnalar kopuyor…
tövbe etmeliyim…
ruhumda fýrtýnalar kopuyor
istifhamlara düðümlü
hangi tahsil, hangi bilgi, hangi görgü ile bunlarý çözeceðim
acizim, acziyet içinde
bir hakikat nuruna, bir hakikat ýþýðýna o kadar muhtacým ki
davet var…
rutubetli, küflü , sefil saatler...
bir yanda uykusuzluk, bir yandan keyifsizlik,
ölü gibiyim
kutlu sevdalara davetliyim
bakalým gün doðmadan neler doðacak...
redfer