kefen
dikecekler bilmem hangi renkten seni ey kefen!
yas sesleri duyacaðým ben
ayakaltýndan
týrmanacaðým
omuzlara
ve ruhlar doluþacak etrafýma
tanýdýk yüzler
ve diðerleri
býçak koyacak annem üstüme
þiþmesin diye midem
bir koku dolacak odaya
gülsuyu ve ölüm kokusu
titrek sesiyle
ve bin yýllýk çizgileriyle bir kadýn
kutsal sözler okuyacak
býçak hareketlenecek sonra
kaldýrýlýp üzerimden
mutfaða götürülecek
yapacaklar bilmem ne aðacýndan seni ey tabut!
sessiz sedasýz bir yolculuða
yarenlik edeceksin
ey ikinci rahime götüren!
tek bir dal kýpýrdamayacak
öldüm diye
ben
ve tek bir damla dökmeyecek bulutlar
öldüm diye
ben
bilmem nasýl yapýlacaksýn ey mezar taþý!
dikileceksin baþýn da çürüyen bir cesedin
iðreti bir nüfus cüzdaný gibi
adý þu
soyadý bu
doðum tarihi þu gün,þu ay,þu yýl
iþte bunlar yazacak tenin de
bilmem ne cins kurtlar yiyecek beni!
biz diyecekler,seni deðil
tabutunu kemiriyoruz
yoksa diriyken de cazip olmayan etin
þu çürümüþ halinle daha da hazin
bilmem hangi tarih te baþlayacak kabir azabý!
sen diyecekler,þunu þunu yaptýn mý
iþte o an dile gelecek beden
ve tükürecek semaya
doðumlara ve rahimlere
aþka tükürecek ve dostluða
ve soracak sorguculara
ya o kime hesap verecek
diye
...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.