hiçbir kuvvet müktedir deðil
bana onu asýl çehresinden baþka bir çehre ile düþündürmeye
bunca zaman hiç durmadan
önümdeki resmin tam ortasýndan bana bakan gözleri
hala yerinde sayýyorsa kalp çarpýntýlarým
yavaþ yavaþ boþluða kayýp gidiyorsa gözyaþlarým
garip garip huylarýn sahibi bensem
kalemi ýsýrmak , masanýn üstünü daðýtmak gibi
elbet tüm bunlar bir þeyin alameti olmalý
*
benim düþünce saatlerim pek uymaz öyle herkesinkine
meþhurdur vakitlerimin karmakarýþýk duygularý
aradan uzun yýllar geçsede bu böyle
bazen þehrin karanlýk kaldýrýmlarýnda
bazen hiç tanýmadýðým bir otel odasýnda
sýrf bitip tükenmeyecek gibi görünen geceleri tüketmek için
bir gecenin yalnýzlýðýna karþý koymak için
**
ben etrafýndaki hayata pek fazla kendini kapýp koyverenlerden deðilim
kendi kendimle, kendi fikirlerimle yalnýz kalmayý severim
gündüzleyin bir perde kapanýr üstüme
kocaman kalabalýklardan
sade bir türkiye vatanadaþý gibi
karýþýrým sokaklara,caddelere
tanýmak isteyenler tanýrlar beni
dudaklarýmda ki mor mürekkep lekelerinden
nasýr tutmuþ parmak uçlarýndan
beni herhangi bir parkýn
her hangi bir bankýnda görebilirsiniz
bir simitçiden simit alýrken
bir aðacýn altýnda uykulara dalmýþ
istanbulun herhangi bir semtinde
***
aklýmdan bir çok þey geçiyor
bunlarýn hiçbiri bir hatýra deðil
aralarýnda kaybolduðum kadar eski deðil
önümde akýp duran uçsuz bucaksýz deniz gibi
vallahi yalan söylemiyorum
þimdi karþýmda
beni yarým gözle süzen birinden bahsediyorum
küçük bir roman kýzýna benzeyen
sivilceli kansýz yüzü
narçiçeði kýrmýzýlýðýndaki dudaklarýyla
kim olduðumu çýkardý galiba
redfer