menekþeler çiçek açtý seyrediyorum seni pencerede
radyoda sevdiðin þarký
“seni görmem imkansýz rüyalarým olmasa”
içimde fýrtýnalar kopuyor
içimden bir þeyler kopuyor
aþk çok þeymiþ
aþk baþka bir þeymiþ
sussam boðulacaðým
*
sana akýyor þimdi bütün zaman
kadim bir sýzýyla
ayrýlýk hazanýyla
bir yas evi sanki yüreðim
her gün sana aðlayan
sen ne zaman dokunsan gönül mýzrabýna
içim dýþým gamdan derya
seni arýyorum
serçeler de küstü artýk
sen olmayýnca baþka pencerelere gittiler
sabah karanlýðýnda mutfaktan gelen týkýrtýlar sustu
gittiðinde hep suyu unutuldu saksýlarýn
teki kalmýþ eski bardaðýn anlamýný bilen kalmadý
odalar artýk sessiz
pencereler kimsesiz
*
seni bekler kelebekler akþam serinliðinde
sen gelirsin aklýma yýllar ötesinden
rüzgar eser gündoðusundan
heyhat … bu ne derin uçurum
boðuk sesler canhýraþ çýðlýklar duyuyorum
arkanda büyük boþluklar býrakarak gittin
renklerin ve çiçeklerin bir anlamýnýn olmadýðý
ehliyetsiz duygularýn figürleriyle dalaþ içindeyim
bilmezdim yalnýzlýðýn bu kadar ürpertici olduðunu
bilmezdim gökyüzünde ki bulutlarýn gözlerimde buharlaþýp
katmer katmer üzerime yaðacaðýný
*
seni arýyorum
özlemin yakýp yýktýðý kelimelerin korunda
seni arýyorum
deryalarda dönüp duran kýrýk bir tekne misali
bir iþaret bir iz...
bir kutup yýldýzý gibi
saatler dakikalar fýþkýrýyor
ten deðiþtiriyor ruh
ruh deðiþtiriyor ten
kervanlar geçiyor
yolcusu sen ve ben
redfer