Ulu orta uzandým çimenlerin üstüne; Gözlerimi kapadým baharý dinliyorum. Yaprakla cilveleþen rüzgârý dinliyorum. Akþamýn kýzýllýðý sardýkça batan güne;
Koþtukça toz yapýþýr tenindeki terine, Sokakta oyun oynar üç beþ saçý örgülü. Eve çaðýrýp durur koþuþan Goncagül’ü. Elinde deðneðiyle seksene varmýþ nine,
Yapraklarýn altýna tüneyip durur kuþlar. Günün sýcaklýðýný alýp götürür rüzgâr. Kulaðýmda kaðnýnýn bereketli sesi var, Koþulu öküzlere výz geliyor yokuþlar.
Avlunun kapýsýnda ev sahibini bekler. Karný tok, memeleri sütle dolu sýðýrlar Tarladan eve döner gün yanýðý baðýrlar, Derin uykuya dalmýþ sýrtlarýnda bebekler.
Çekirge mesaide, gün akþama yatmadan; Hafiften bir nem vardýr çiçeklerin üstünde. Deniz feneri yanar böceklerin üstünde. Ay akþamý karþýlar daha güneþ batmadan;
Gece sessizliðini parçalýyor kurbaða. Yosunlar arasýndan þiþerken ses kesesi, Yorgun köyün üstünde helal lokma nefesi, Sabah dinç kalkmak için uykuya dalar doða
Ýbrahim COÞAR
Sosyal Medyada Paylaşın:
cosari Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.