‘’Olay mahallinde ceketin bulunmuþ, ceplerinden de sayfalar dolusu þiirler. Peki buna ne diyeceksin?‘’
‘’Bu kýza mý yazmýþým hakimim? Deðil bu buzhane suratlý kadýna þiir yazmak, sokaðýndan dahi geçmezdim, kalemimizin de bir asaleti var, reddediyorum efendim, ona mahsus deðildir kelamlarým. Kabul de ederim ki, o þiirler bana aittir, yanlýþ kiþi, yanlýþ adres efendim.’’
‘’Kýzým, bu adam mýydý gecenin bir yarýsý balkonundan içeriye atlayýp, yatak odasýndan içeri dalýp, seni dudaðýndan öpen?‘’
‘’Ýtirazým var hakimim, ben adam deðilim! Bir sýfatým var ama. Þair Ceketli Çocuk derler bana."
‘’Sen sus bakim çocuk! Baþlatma sýfatýndan filan. Ne çocuðu dedin sen? Anlamadým..’’
‘’Tövbe de hakimim. Onun bunun çocuðu her kimse, atmýþ bize bir çamur.’’
‘’Kýzým, cevap ver bakalým sorularýma. O çocuk bu adam mýydý? Ulan beni de þaþýrttý, o çocuk bu çocuk muydu? ‘’
‘’Keþke bu çocuk olsaydý hakim bey. Yakýþýklý çocukmuþ, þiirleri de içime iþledi vallahi. Sabaha kadar sürseydi keþke. Davamý bir þartla geri alýyorum. Bundan sonra dilediði kadar öpsün beni. Þiirlerini yazmaya devam etsin ama. Baþka da þartým yoktur sayýn hakimim.’’
‘’Nasýl iþtir bu ya! Kýrk yýllýk hakimim, böyle bir komedi, trajedi görmedim. Her bir þey var içinde. Kamu davasýný ne yapacaðýz peki? Soralým bakalým, ne diyecek davalý. Buyur, son savunmaný alalým.’’
‘’Allah peygamber aþkýna beni içeri atýn hakimim. Ben bu süslü kokanaya ne þiir yazarým, ne de üstüne para verse öperim. Öpecek de olsam midem kaldýrmaz, kafasýna çuval da geçirsem kurtarmaz. Atýn beni içeri. Ceket bana ait, þiirler de. Kapý varken arka pencereden neden gireyim ki? Basardým zile, dalardým gireceðim yere. Ben masumum efendim.’’
‘’Ulan deli çocuk! Ceketin, kýzýn iç çamaþýrlarýnýn yanýnda bulunmuþ. Yanýnda da þiirlerin. Ýmzaný bile atmýþsýn. Ne iþi vardý ceketinin orada? Bir araba delil var elimde.’’
‘’Çok istirham ederim efendim, deli çocuk deðil, ’Þair Ceketli Çocuk.’ diyecektiniz. Neyse saadete geleyim, olay günü ve saatinde parka gitmiþtim. Ama arabayla gitmedim, yürüyerek gittim. Parklar o saatlerde sessiz ve sakin olur. Çok da þiir yazmýþlýðým vardýr oralarda. Biraz uzanayým derken içim geçmiþ, uyuyakalmýþým. Sabah bir de baktým ki üzerimde ceketim yok. Cüzdanýmý da almýþlar. Ulan dedim içimden, bari vesikalýk resmi kalsaydý hayali sevgilimin. Þerefsizler tüm hayallerimi gasp etmiþler. Gecenin ayazýný yediðim gibi, bir de bu kuru iftirayla karþý karþýyayým.’’
‘’Çalýndý yani ceketin? Ben de yedim. Kim ne yapsýn oðlum senin ceketini. Bir de kamera kayýtlarýný inceleyelim. Her yer kamera. Uçan kuþlarýn kuluçkaya yattýðýný dahi çekiyor. Evlerin içinden öyle pozisyonlar takýlýyor ki kameralara, konuþturma beni. Hazýr mý görüntüler mübaþir efendi?"
‘’Baþa al, ileri sar. Hop, hop, dur orada. Dur! Tinerci çocuklar bunlar. Aylardýr peþindeyiz bu zibidilerin. Çocuklarý karýþtýrmýþlar. Kim dedi sana ‘’þair ceketli çocuk ‘’ ol diye? Adam olsaydýn yýrtmýþtýn paçayý. Sayende bir çeteyi daha çökerteceðiz. Sana plaket bile verilse azdýr."
‘’Demiþtim size hakimim. Onun bunun çocuklarý yüzünden adým lekelendi. Bu çocuklar hýrsýzlýk yapmak amacýyla bu kadýn mýdýr, kýz mýdýr bilemedim, gerçi yýrtýk birine benziyor. Kendine beni yama yapacak. Neyse uzatmayayým, tinerciler bu kahpenin evine girmiþler, ceketimi de býrakmýþlar ki, þüphe filan çekmesinler.’’
‘’Doðru söylersin deli çocuk. Kamu mamu da düþtü, dava da. Aferin sana mert çocukmuþsun, içerde yatma pahasýna bu kýzla yatmayý kabul etmedin.’’
‘’Sað olasýnýz hakimim. Çöplükte yatarým bu kýadýnla yine yatmam. Ceketimizin de bir onuru var. Çok þükür temiz temiz giyebilirim artýk. Adalet yine kör topal imdadýma yetiþti.‘’
‘’Karþýma bir daha çýkarsan kesin yatýrýrým seni, bilesin çocuk.’’
‘’Beni bu deli karýyla yatýrmadýnýz ya, nerede yatýrýrsanýz yatýrýn. Adaletin kestiði parmak acýmaz hakimim, yeter ki deliller karartýlýp, yalan dolanla tek taraflý olarak karar verilmesin. Mazlumun da bir ahý var, öptüm mübarek elinizden, kalýn saðlýcakla.’’
Vecdi Murat SOYDAN (Yaþanmamýþ Aþklarýn Þairi) 09/11/2017, Isparta
Not 1-Her ne kadar bu ceket bana bayaðý bir bol gelse de, benden önce bu ceketi giymiþ olan ve Þair Ceketli Çocuk olarak da bilinen 25 Haziran 2005 tarihinde henüz 33 yaþýndayken akciðer kanserinden yitirdiðimiz Kâzým Koyuncu’yu (doðum tarihi : 07 Kasým 1971) bu vesileyle minnetle ve þükranla anýyorum.
Not 2-Zaman zaman öykü-þiir tarzýnda þiirler de yazýyorum. Amacým nesir ile þiiri bir arada harmanlayýp okuyucuyu bu þiirde olduðu gibi biraz eðlendirmek, onlarý hayatýn stresinden biraz olsun uzaklaþtýrarak hem güldürmek hem de düþünmelerini saðlamaktýr. Türk ve dünya edebiyatýnda daha önce hiç denenmemiþ bir þiir tarzý bu. Sürekli yenilik ve arayýþ içindeyim. Þiire yeni bir soluk, tarz getirmek istiyorum. Bilinen kalýplarýndan çýkarýp, öykü- þiirleri kaleme almak istiyorum. Ýçimden geldiði gibi yazmak, üretmek amacýndayým.
Önemli olan okuyucularýn okurken neler hissettikleri. Okuyucu en büyük jüridir. En doðru kararý onlar verir. *
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yaşanmamış Aşkların Şairi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.