sen ufkumda bir tutkusun
seni seyrederim bir daha bir kez daha
uzanýr içime ince bir sýzý
ayrýlýktan vuslata
vuslattan hasrete sen yürürsün
senle yürürüm azap mevsimlerine
günlerce aklýma düþüyorsun
soluk soluða kan ter içindeyim
mavi düþlerle bezenmiþ
nar çiçeði gibisin
tütsülü kýzgýn
içime dökülüyorsun
her dem düþüncemdesin....
mayhoþ elma tadýnda
her tecellinin bir parçasý nazýn da
her güzelliðin bir zerresi yüzünde
bir gecesin küsuftan fýrlayan
bozguna uðramýþ uçsuz bucaksýz
kýrýlmýþ, parçalanmýþ bir enkazým ben
zambaklar çiçek açtýðý zaman
biraz hüzün biraz hazin kanýyorsun
can evinden tutuþmuþ
kýzýl bir þafak gibi yanýyorsun
sen bilemezsin aþkýn ne demek olduðunu
daha küçücüksün
sineleri sarsan zelzeleleri de bilemezsin
gönlümün tellerinde ki türküleri
aðýtlarý, yakarýþlarý
ayazlara aldýrmadan nasýl söylendiðini…
ey gözümde ki ucu yanýk gök bulutu
ey sinemde ki ýztýrap gülþeni
rüzgar kokusu gibisin
su gibi ýþýk gibi…
zamanýn her vaktinde
ýssýz sokaklarýnda istanbulun
taþýdýðým gizli bir ödülsün
senle boyadým gecenin karasýný
senle bezedim cennet manzarasýný
her nefesim safran sarýsý
zehir menzillerden geçiyorum
zemini lacivert gökyüzüne çarpýyor
geri dönüyor her bir ahým
apansýz dipsiz kuyulara itilmiþim
susup gitmiþsin ansýzýn
vedalara zaman býrakmadan
þiirler yazdým belki okursun diye
yazdýklarým çýðlýðýydý içimdekilerin
sana sesleniþimdi
bir kere yerleþmiþ büyülü gizemin yüreðime
usulca göðsüme takýlmýþ
önce sen
baþtan baþa onbinlerce sen
bende birikmiþ senden koca koca intizarlar
sesimde hicran tortusu
izin var parçalanmýþ aynalarýn yüzünde
pencerelerden uçuþan perdelerde
delik deþik her þey
senden gündüzlere çaresiz özlemler vurur
güz gecelerine nakþedilmiþsin
alnýma çizilmiþsin
boþnak kýzý
redfer