URFAM-3
Hayatlý evleri, nehitten taþý
Eþsiz eserlerle mamur dört baþý
On iki bin yýldan fazladýr yaþý
Tarihten ezeli þehirdir Urfa’m
Kültürle yoðrulmuþ bu þehrin harcý
Yârine þirindir, aðyara acý
Yiðide haz verir, namerde sancý
Dosta bal, düþmana zehirdir Urfa’m
Urfalý doðulur, sonra olunmaz
Bu þehrin baþka bir dengi bulunmaz
Candan baþka bedel ile alýnmaz
Paha biçilemez mehirdir Urfa’m
Formasýnda renkler: yeþil, sarýyla
Karaköprü ve de Suruç narýyla
Labirent misali sokaklarýyla
Her yönüyle cazip, teþhirdir Urfa’m
Suyu ateþtendir, çiçekler gülden
Balýðý odundan, çamuru külden
Gören ayrýlamaz Balýklýgöl’den
Mucizesi hâlâ zahirdir Urfa’m
Ün salmýþ Nabi’yle edebiyatta
Önderi pek çoktur maneviyatta
Yedi peygamberle ilahiyatta
Ýlmen çok derin bir bahirdir Urfa’m
Kebabý yanýnda yayýktýr ayran
Kaleye çýkýlýp edilir seyran
Görenleri o an kendine hayran
Býrakýp þaþýrtan, sihirdir Urfa’m
Ahali çalýþýr kendi halýnda
Gözü yoktur, olmaz; elin malýnda
Unutulmuþ birçok sanat dalýnda
Doðuþtan ustadýr, mahirdir Urfa’m
Müzikte makamý ve güftesiyle
Sýra geceleri, çiðköftesiyle
Tanýnýr o billur, yanýk sesiyle
Hoyratta nefesi, cehirdir Urfa’m
Namý yürümüþtür civanmertlikte
Anlatýlmaz öyle üç beþ dörtlükte
Misafire ikram ve cömertlikte
Coþkuyla çaðlayan, nehirdir Urfa’m
Taþý, topraðýyla tahirdir Urfa’m
Mustafa GÜL (Hamdi)
(19.10.2017) ÞÝÝRDE GEÇEN BAZI KELÝMELER Hayatlý ev: Bahçesi içinde bulunan, avlulu ev
Nehit: Eski Urfa evlerinin yapýsýný oluþturan, yazýn serin, kýþýn sýcak tutan bir taþ türü.
Aðyar: Dost olmayan, yabancý kimse
Cehir: Yüksek sesle, baðýrarak söylenen, dikkate deðer, güzel
Zahir: Açýk, net, bilinen, belli
Bahir: Deniz
Teþhir: Sergi
Hoyrat: Müzik dilinde genelde cinaslý manilerin yüksek sesle makamlý olarak söylenmesi.
Fahir: Þanlý
Tahir: Temiz
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mustafa Gül (Hamdi) Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.