EL ÜSTÜNDE ÖLÜM
Açýldý uçsuz mana ve ben gerçeði kavradým
Biranda gece gibi karardým gündüz gibi parladým
Anladým boþluktaki kütleyi aramakmýþ yýllarým
Her karanlýk tepeme çöktüðünde hüzünlenir aðlarým
Yolumda dere tepe aþtým zaman bana bir kapý açmalý
Gök alnýma deðdi kaçýp gitti korkaklar ben kaçmadým
Rotasýzlarý korkuttu heybetli yüksek daðlarýn yamaçlarý
Bu kervan sözü doðrularý taþýr kenara atar gözü açlarý
Bu yol benliðini hapset der bu yol hiçliðe sevk eder
Bu yol yanlýþ yoldan eder geride býrakmaz keder
Bu yolda bir öðüt mücevher sandýklarýna bedel
Þimdi ayaðýna diken olanlara bu yolda gül ver
Bu kervanýn yolu zorlu azýðý sükut suyu gözyaþlarým
Sabrým yenik düþtü indim sevindi düþmanlarým
Nefsimi deðil nefesimi taþladým eðlendi fikir ayyaþlarý
Umudun yolunu þaþýrdým fayda vermedi piþmanlýðým
Bir figan kopardý gönül dilim arz titredi kökünden
Savruldu hiçliðim doðmayý hayal ederken külümden
Dünya huzuru aldý elimden geriye kaldý yýkýlmýþ ben
Beni geriye çekti sonuca götürmesi gereken her neden
Gürültü ediyorlar duymuyorlar oysa ben bülbülüm
Ne haykýracak ne hesap soracak gücüm kalmadý gülüm
Hayat kocaman yalan ölürken helallik yaþarken zulüm
Geriye kalan kelle koltukta hayat el üstünde ölüm...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ömer Faruk Taşkıran Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.