sesinin
kalabalýk kabilesine alýnýrým diye
ayinlerinden yedi defa tavaf edildi suretim
yorgun bir aðrýnýn hikayesini alýnca gökten
yedi evvel öncesine
yedi evvel sonrasýna
sýrtýndan inkarý dudaðýma býrakýlan bir ilmikti gözleri
aklýmýn imamesine sahip çýkamýyorum
gülümsediðinde bilmediðim lisanýn
bir lala endiþesinin söyleyemediðin telefuzundayým
sin ile ema arasýnda durdurulan seyyahýn kitabýndan düþtüm
gözlerinin çekik hikayesine
kaþlarýný kaldýrdýðýnda
siyahýna dargýn
bir fiil imlasýna kýzgýn kýrgýn gibi
aklýmý yorup
deviriyor cümlemi sözüne
dudaklarýmda biriken þiirim çürüyor
doðmadan düþen bir cümlenin yasýndan kalkýyorum kendime
simasý tanýdýk bir secdenin yüzünden silinince yüzüm
dizlerimle papuç larým arasý mesefeleri kýsýtlýyorum
topuklarýmýn yol dönüþlerini saymaz isek
iklimin kendine ihbarýný ele alabilirdik
fakat kehanete göre elleri zincirli
saçlarýnda çöl yanýklarý biriken
dudaklarýnda aþk çürüðü bir ben taþýyan
bir kadýn sözünü alýp dilime
yedi fetva ile yedi kabileden
dua dilenmem lazýmdý
yedi üryana
yedi inkara
yedi tanrýya
bölüp avuçlarýmý
tövbeye düþmeliyim
sima sýna benzediðim
bir þiirin diþlerindeki dolguya otururken
kavuþtak yapýp bir mýsrayý
ahalinin narasýna sürmeliyim dilimi
yedi evvel önce
yedi evvel sonrasýna
doða bilsin diye dudaðýmdaki þiir..
þimo
sinan þeker