Eğreti Yuva
Eðreti bir yuvanýn muhabbet kuþlarýyýz,
Her baþýboþ dolaþan, i mgelere sarýldýk,
Delikli uykularýn zoraki düþleriyiz,
Bulanýk su misali, aka aka burulduk.
Gönülsüz misafiriz, karmaþýk bir makama,
Âdemin evladýyýz, herkes eþittir, ama:
“Ye kürküm, ye” diyorlar, þaþýp kaldýk ikrama,
Menüde soðan ekmek, boþ köþeye kurulduk.
Hýrpani libaslarýn modasý hiç geçmiyor,
Her yamada bin hüner, hin gözlerden kaçmýyor,
Yakuttur sabýr taþý, sarraf deðer biçmiyor,
Hor gören her bakýþa, hoþgörüden yorulduk.
Nifak ile döllenip, gýybete gebe kaldýk,
Beytülmal deryasýna, fýrsat buldukça daldýk,
Günü kurtarým derken, nice yarýnlar çaldýk,
Arakçý bey pozunda, bizler suçlu görüldük.
Aþýrý kasýlmadan çok vicdanlar daralmýþ,
Adamlýktan nasip yok, duygularý körelmiþ,
Yeþil dallar içinde yapraðýmýz sararmýþ,
Kopardý deli rüzgâr, bir Fizan’a sürüldük.
Cevdet Altay…..23.09.2017
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.