Yanılgı ve hatalar
Halk...
Çok periþandý
Tahakküm altýnda yaþýyorlardý
Kral keyfine göre davranan bir sultandý
Ekonomi ve askeri bakýmdan
Amerika’ya baðlýydý
Fakat halk açlýk, yokluk,
kuyruk ve esaret içinde býrakýlýyordu
Din adýna halka yön veren mollalar vardý
Bir kýsmý düzen
ve kral yanýnda belamlýk yapanlardý
Bir kýsmý da yasaklarý ihlal ettikleri için
çok zor þartlar altýnda çalýþýyorlardý
Alim, ulema sýfatlarý olan
ve bu liyakate hak kazananlar Fransa
ceza evinde haksýz yere yatýyorlardý
Artýk sabýr ve tahammül kalmamýþtý
Halkýn ayaklanmasý
ve haksýzlýða karþý çýkmazý þarttý
Fransýz ceza evinden pusula ve mektuplarla
halkýn önde gelen fedakarlara anlatýlýyordu
Halkýn manevi deðerleri kral tarafýndan ne kadar
Tahrip edilerek, batý kültürü ve ahlaksýzlýðý yayýlmýþtý
Bir müddet sonra yavaþ yavaþ halk meydanlara çýktý
Kefenlerini giyerek çatýlara çýkýp krala karþý tavýr almýþtý
Halkýn iktidarý gerçekleþmiþti, kral ve ailesi kaçmýþtý
Amerika ve müttefikleri
harekat yaptý lakin kasýrga onlarý kaçýrdý
Amerika büyük elçiliði ve çalýþanlarý esir alýnmýþtý
Büyük Amerika her ne yaptýysa,
hangi oyuna girdiyse baþa çýkamadý
Ne talihsizliktir ki din adýna iktidara gelen mollalar vardý
Kýlýk, kýyafet ve sair konularda baðnazlýk yapýyorlardý
Halkýna güvenen ve düþünce hürriyetini önemseyen arandý
En son peygamber olan efendimizin sabrý,
þefkati, teenni içindeki tavrý dikkate alýnmadý
Oysa ki Efendimizin risaletinden çok sonra
içki ve tesettür ayetleri, hükümleri, inzal olarak, hakla açýklanmýþtý
Hülasa akideden çok mezhebi asabiyet ve tutuculuk yanýltmýþtý
Adam...
Bir iþ kazasýnda
Sakatlanmýþ
ve yataða baðýmlý kalmýþtý
Sosyal güvencesi olmadýðýndan
Zor þartlarda çaresizlik içinde yaþýyorlardý
Eþi ve üç yaþýnda bir kýz çocuðu vardý
Adam kýzýyla konuþurken zorlanýyordu
Eþi deva ve þifa adýna her an aranýyordu
Kadýn ne zaman evinden çýksa
Kýzýný da yanýna alýyor ve araþtýrýyordu
Her gün eve geldikçe eþinin yüzüne bakamýyordu
Boðazýnda düðümlenen sorular ruhunu daraltýyordu
Fedakar eþi bin hüzün içinde ümitle aranýyordu
Kadýn nihayet bir tavsiye üzerine yola koyuldu
Ve sevinçle evinin yolunu tuttu, kocasýna anlatýyordu
Fakat kocasý garip bir þüphe ve endiþeyle karýsýna bakýyordu
Kadýn ne oldu neden böyle bakýyorsun dedi ve yine sordu
Adam öyle bir umutsuzluða düþmüþtü ki, bu sevinci anlayamadý
Ve içini kemiren, zihnini esir eden zanna itibar ediyordu
Zavallý kadýn bana çok haksýzlýk ediyorsun diye aðlayarak yanýndan ayrýldý
Mustafa Cilasun
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mustafa Cilasun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.