Ah benim kör talihim, Kemiðim kýrýlsa candan sýyrýlmaz, Mayýna bassam, ayaðým kopar da, Gövdem ayrýlmaz…
Anamdan çýrýlçýplak doðduðumda, Gözleri yumulu bir kedi yavrusu gibi, Ciyak ciyak aðlarken, Alaya alýr gibi, karþýma geçip gülmüþler, Kýçýma bir teneke baðlamadýklarý kalmýþ, Þimdiki aklým olsaydý neler yapmazdým ki, Ah, baþýmý bir doðrultabilseydim, Hele gözlerimi bir açabilseydim, Öç almaya, Ýlk beni kucaðýna alan hemþireden baþlardým, Bir tek diþim olsaydý, Isýrmadýk yerini býrakmazdým…
Gelmiþim ya bir kere dünyaya, Düþmüþüm ya ellerine, Önce bezlemiþler altýmý, Sonra sarýp sarmalamýþlar her tarafýmý… Anam kendi elleriyle iþlemiþ, Sakýz gibi bembeyaz kundaðýmý…
Çelimsiz, ama pek sevimli bir bebekmiþim, Oksijen çadýrýnda hayata tutunmaya çalýþýrken, Ha bu gün, ha yarýn öldü ölecek diye, Baþýmda çok beklemiþler, Gelmiþim bir kere dünyaya, Yedirir miyim kendimi size, Ýnadým inat, hala ayaktayým, Daha çok beklersiniz…
Bir saniye öncesi bile geçmiþte kalmýþken, Þu vakit gibi hala aklýmda her þey… Her bir þeye imrenerek geçti çocukluðum, Bayramlýk giysileri vitrinlerde gördükçe, Arefe günü baþlardým sýzlanmaya, Almancýlarýn Ali’nin bayramlýk elbisesi, Cicili bicili ayakkabýsý olurdu, Benim ise yerlere ve göklere sýðmayan hayallerim… Vay anasýna ya, tersine dünya, Bilseydim anamdan kýz doðardým…
Harçlýðým olsa da ciklet parasýydý, Kalýrsa gazoza, ben de adam gibi, Çok bayramlar görürdüm, Bir mucizenin olmasýný diler, Yaratana el açýp, dualar ederdim, Uykularýmda, karabasanlar basardý bedenimi, Birileri rüyalarýmýn içine girerler, Beni evire çevire deli ederler, Rengarenk ayakkabýlarýmý, elbiselerimi, Elimden zorla almaya çalýþýrlardý, Geceler boyu kan ter içinde kalýr, Sürüye dalan itleri kovalar gibi, Irz düþmanlarýyla boðuþurdum… Ah gücümü bir toplayabilseydim, Ben biliyordum ne yapacaðýmý da, Dermaným yoktu…
Sabahleyin uyandýðýmda bir de bakardým ki, Aðlamaktan yastýðým, Korkudan altým ýslanmýþ, Donumu saklayacak yer ararken, Koþardým banyoya… Biraz biraz erkek olunca, Aklým ermeye baþlayýnca, Yanýk yanýk dertli þarkýlar dinlemek, Ferdi’nin vizyona yeni giren filmlerini izlemek, En çok da, komþu kýzýný arka bahçede görebilmeyi isterdim, Topu topu bunlardý saltanatým…
Ters giden bir durum vardý, Çok da sordum kendime, Ulan dedim, Bu ateþ nereden düþtü de, içim yanar ki böyle? Ýki kefil, sekiz ay vadeyle aldýðýmýz teypte, Orhan Abimizin “Bir teselli ver” naðmeleri çalardý, Kaç kez olmuþtur, saymadým ama, Kendi kendime teselli verir, En sonunda da “Batsýn bu dünya” derdim…
Ýþte böyle geçti çocukluðum, Tatsýz, tuzsuz, yavan ekmek misali… Belki bu gün, belki yarýn, Herkes gibi ben de bir meçhule gideceðim, Son kez batacak dünya, Son kez sarýp sarmalayacaklar bedenimi, Son tesellim bir ömre deðecek, Bu kez gülemeyecekler yüzüme, Kundaðýma kara leke sürülmemiþ ki, Kefenime sürülsün…
Vecdi Murat Soydan (Yaþanmamýþ Aþklarýn Þairi) 18/03/2017, Saat : 23.42, Isparta
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yaşanmamış Aşkların Şairi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.