Yüzü hiç gülmezdi. Gayet ciddi amma bir o kadar da cana yakýndý. Biz daha dünyaya gelmeden o delikanlý yaþýnda daðda çobanlýk yaparken; peþine takýlýp, elindeki kurda kuþa tedbir olarak taþýdýðý silahýný zorla almaya çalýþan yine kendisi gibi delikanlý olan bir Jandarmanýn istemeyerek ölümüne sebep olmuþ ve bu sebeple de hapis yattýðý ve o yüzden büyük sýkýntýlar çektiðini duymuþtum.Tek bildiðim bu idi. Komþumuz olmasýna ve defalarca hoþ muhabbetler yapmamýza raðmen bilemiyorum neden, kendisine bu olayýn nasýl vuku bulduðunu soramamýþtým. Belki ömrü boyunca bu olayýn vukuundan mýdýr tebessümü hariç þen þakrak güldüðünü hiç görmemiþtim. O Mahallemizde hep “Jandarmayý Vuran Adam” olarak bilindi. Kader bu; ikisi de genç yaþtaymýþlar. Vuran mý haklý vurulan mý? Bilinmez. Konu o deðil elbet. Konu yaþadýðýmýz dünyada hala buna benzer olaylarýn sürüp gitmesi. Cehaletin olduðu yerde cahilliklerin olmasý kaçýnýlmaz oluyor. Beni gördüðü zaman belki benim için özel deðildi amma her karþýlaþtýðýmýzda “Yiðidim hoþ geldin” demesi bana çok hoþ ve çok manalý gelirdi. Bilinmez, belki de öyleydi. Bugün Onu da ahirete uðurladýk. Güle güle Dursun Ali Aðabey. Ýnþallah orada yüzün hep gülsün. Ruhuna binler Fatihalar…
Türkülerde Cenderme’dir Halk içinde Candarma’dýr Bugün dilde jandarma’dýr Niye vurdun diyemedim.