Örgülü Terazi / Dön Döne Döne
Art Yar
Örgülü Terazi / Dön Döne Döne
tozlu topraklý yollardan geçtik
engebeli vadilerden, çimen kokan yaylalardan
ve þiddetli sarsýntýlardan
’vazgeçmedik’
umut ettik
bir kâse þurupta
bir lokma aþta ’þükrettik’
ve erdem,’ karþýmýzdakine güvenmek’ dedik
boyun eðmedik, hoþgörü bekledik
’ ördük terazinin her kefesini hoþluklarla’
çýldýrtan iç konuþmalarýmýz, usumuzun bir köþesine saklandý
yüreðimizi avcumuzun içine aldýk
ve sevgiyle harmanladýk
seslendik
dirhem dirhem ses verdi önce
akordunu kendimiz yapmak için gayret gösterdik
ve kan ter içinde halay çektik
gittiðimiz her yer bizimdi
/ heybetimizden bölündü de yinede of demedi daðlar /
ayýrmadý bizi anamýzdan
ayrýlmadý Adem ocaðý topraðýmýzdan
yüzyýllara dizdik kaderimizi
meridyenlere astýk
parallelleri keþfettik
biz çizmedik
çizginin üzerinde yürümeye çalýþtýk
aynýydýk bazen
onunda eli kolu vardý
bununda dili damaðý
birinin bindallýydý elbisesi
öbürünün biçilmemiþ henüz giysisi
/ olduðu gibi sevdik /
göðsümüzde inanç
gönlümüzde hoþgörü vardý
oyduk tüm tepeleri
temizledik bacalarý
’konduk’
üçgenin en tepesine
sular bastý ovalarý
kurtardýk yuvamýzý
’ uçtuk’
kanat takýp deryaya
tüm galaksiler önümüzdeydi
keþfettik
avuç açtýk yüce divana
yere düþen kudret helvasý bizimdi
’gezdik’
hep beraber olmasada gezdik
’nice gönüller yaptýk’
/ nice Mecnunlar sevdik sen diye/
/ nice Aslýlar bizim canýmýzdý /
’gördük’
kim kimin nesi
onun gördüðü benim evimdi
benim yediðim onun dalýndan bir nar
/ doyduk doymasýna da /
hissettik yoksulun yýrtýk giysisini, yamadýk
bazen uydu, bazen uymadý rengi
’hoþtuk’
bir hoþtuk
dünyaya düþtüðümüzden beri
/ Mevlâna misali; ’hamdýk, piþtik, yandýk’ / diyebilseydik
eðildik, büküldük
binbir þekle girdik
’döndük’
biz döndükçe dünya döndü
döne döne yoðrulduk
etten kemiktendik
ulvi duygularla dua ettik
sayýsýz dillerde
kemâle erdik
ermiþ gibi rüyaya yattýk
’el bilmedik’
gel dedik, gel deli divane
’dön döne döne’
deli ýrmak gibi coþtuk
biz aktýkça ters yöne
dön dedi bir gönül, dön sende
gönüller bulduk hoþ sohbet, konuþtuk
çaktýkça þimþekler
yaðmurlar yaðdýrdýk
insan gibi aðladýk, aðladýk
kapýlarýnda yattýk
’ ey bir gönül yapan aç kapýný, aç da gör’
ve hey her evrede bir baþka hayat bulan
anaç kuþlar gibi saklar mýsýn yuvanda yavrunu
ki büyüdükçe adýmlarý
doydukça yüreði
ve eskittikçe çarýklarýný
kaç yürek kazanýr o bilir misin
sayar mýsýn nimetlerini
aðart saçlarýný
kul köle ol yetime
kuþlarla dost
meleklerle yoldaþ ol
hoþ gör
dön sende dön
dön deli divane
sar yaralarýný mert insan
sar her kimsen
gerçek bir
silahýn dil
tatlý tatlý
kývrým kývrým kývrýl
/ ak bildiðin kara, kara bildiðin ak olabilir /
sen siyah
sen kýzýl
ve sarý tenlim
dök içindeki hazineyi
inci, mercan, yakut, elmas ve diðerleri
bak nasýl parlýyorlar
’ çok deðerli’
oysa inan benim tek bildiðim
yüzyýllardýr tek hazinem ’dilim’.
hoþ gör
dön sende
dön deli divane,
dön döne döne.
Nurten Boz Hürel
Ümraniye Belediyesi þiir yarýþmasýnda çýkartýlmýþ olan Dön Kendine adlý kitapta yayýnlanan þiirim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.