hüzünlü bir geceye hazýrlanýyordu gözlerimiz bu nasýl bir hüzündür bu nasýl bir nehrin suskunluðudur ve bu nasýl bir gökyüzüdür yýldýzsýz, aysýz
kaç mevsim uzaðýnda duruyordu kaç çiçek dalýnda solmuþtu kim bilir ve kaç yaðmur damlasý bardaktan boþalýrcasýna þakaklarýna sýðýnýyordu bir kentin
sen görmedin belki karla kaplý bir yüreðin güle aþkýný sen duymadýn belki kanadý kýrýk bir serçenin özgürlüðe hasret kalýþýný zifir bir mürekkepten þiirler yazýldýðýný karanlýk bir gökyüzünde gök kuþaðý açtýðýný ve sonbaharýn, solan yapraklara sarýldýðýný
ah bu köhne yalnýzlýðým rengi griye çalan deniz zeytin karasý saçlar umuttan eser kalmayan kent
hani üþümüþ yüreðinle birde ölümü düþünürsün ya öyle çok soðuk öyle çok beklemek öyle çok özlemek gibi þöyle bir köþeye çekilip sessizce içimden seni bekledim.
ibrahim dalkýlýç
31/10/2016 18:30 izmir
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Dalkılıç Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.