dünya tokluðuna yaþýyoruz.
görmediðimiz bilmediðimiz tatmadýðýmýz cennet avuntusuyla..
nereye kadar ki diyor,
þaka þaka
ben, demem.
düþündüðümü bile söylemem.
bak þimdi bile okumadýn say,
ben çoktan,
yazmadým sayýyorum!
AMAAAAAN diyesim var, ama.
ciddiyeti yaþamaya gelmiþ
gibiyiz.
ne kainat ne de hücrelerim
ki onca çabama raðmen her bir uzvum bile hala,
büsbütün.
biri de demiyor;
yayýlayým
kopup savrulayým da!
ne bu ciddiyet Allah aþkýna,
kim koymuþ çorba yapmanýn kuralýný?
mesela ben araba olsam arada,
bazen bir yastýk,
belkiiii bir patik, evet;
minnoþ ve pembe.
bir sandalye bile olabilirim bazen,
demirleri kazaðýmý tiftikleyen.
neden pantolonlar koldan giyilmez ayrýca,
ve neden amuda koþamayýz duraklara?
bu iþçideki ciddiyet neye
yahut bir hemþire
neden dördün dördüne vurmadan önce,
salývermez bir kahkaha ..
þu koca kulaklarýna dünyanýn;
dur/MA çýldýr, haydi kooop
hadi biraz GÜL, diyesim var.
hadi hadi, biraz bana katýl..