Hadi Gel Köyümüze...
“Hadi gel köyümüze geri dönelim”
Böyle diyordu Ferdi baba!
Ama benim dönecek Köyüm yok ki?
Ýstanbul’da,
Bir binanýn bodrum katýnda doðmuþum.
Kat dediysem, daire deðil ha!
Kömürlükten bozma bir oda!
Günlük iþ buldukça çalýþan bir baba,
Düðme dikerek destek olmaya çalýþan anne.
Ben ikinci evladým, ardýmdan iki daha gelecek!
Kimse bilmiyor,
Bizi bekleyen nasýl bir gelecek?
Bildiðim tek þey,
Hep çalýþmak zorunda oluþumdu.
O zamanlar okullar böyle deðildi.
Sabahçý ya da öðlenci olurduk.
Seç, beðen, al!
Ýster sabahçý çalýþ, ister öðleden sonra!
Kýþýn üþürdüm inþaatlarda.
Çimento kâðýdýný sarardým kazaðýmýn altýna.
Ah o çimento yok mu?
Nasýl da yakar, delerdi parmaklarýmý!
Acýsýndan uyuyamaz, dokunamazdým.
Hamdolsun geçti o günler.
Uðraþtým, didindim, koþtum.
Okudum, mühendis oldum,
Paraysa para kazandým, makamsa makam.
Evler, arabalar cabasý!
Ancak benim kadar þanslý deðildi, herkes.
Deve kuþu deðildim ya!
Kafamý sokamazdým kuma.
Deðiþmeliydi, deðiþtirmeliydim dünyayý.
Her insanýn hakkýydý, insanca yaþamak.
Ýmkân verilmeliydi, açýlmalýydý yollar.
Böyle dönmemeliydi bu bencil devran.
Bu niyetle atýldým mücadele alanlarýna,
Benim gibi düþünen insanlarla.
Bilemedim oysa bilemedim!
Düþmanýmýn rengi ne kadar da cazipmiþ meðer!
Nasýl da dönüþtürmüþ bizleri, birer, birer.
Sadece isimleri deðiþmiþ efendilerin!
Hak, sosyetik bir fahiþe, parasý olanýn koynunda!
Dava, ihaneti seçen eþ, baþkasýnýn kolunda!
Huzur mu? O, bir Zümrüt-ü Anka;
Kaf Daðýnýn ardýnda!
Bense,
Ýki cami arasýnda beynamaz,
Sussam olmuyor, konuþsam olmaz.
Cinnetin sýnýrlarýnda,
Sürüklenip durmaktayým;
Tutunacak bir dal arayýþýnda,
Acziyet sarmalýnda.
Ve sen yoksun yanýmda!
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.