’ Simiteee... tazeeee, gevreeek simitlerim varrrr... ’ ’ Ver bakalým bana þurdan bir simit ’ dedim. ’ Vereyim abi ’ derken, gözlerinin içi güldü, Ýndirirken kendinden büyük tepsiyi, baþýndan düþürdü, Kalan sekiz, on simit de çamurun içine. Baþladý yerden bir bir toplamaya. ’ Dur... ’ dedim, ’ dur! ’ Aðlamaklý gözlerle bana baktý, ’ Ne yapacaðým ben þimdi? gitti tüm kazancým...’
’ Üzülme sen, sakýn ola ki aðlama, Çocuklar aðlarsa, nasýl mutlu olurlar?’ Yerdekileri toplamaya devam etti... ’ Yardým edeyim sana, ama sakýn tepsine bunlarý koyma?’ dedim. Çamurun içinden birlikte çýkardýk, bir aðacýn dibine koyduk...
’ Bak bakayým bana, gül bakayým þimdi ’ dedim. ’ Gülmek mi? bu durumda mý abi ? ’ dedi. Cebimden bir onluk uzattým, ’ Sen yeter ki gül çocuk, bu gün de sigara içmem.’ dedim.
Çocuklar gibi sevinen iki kiþi vardý, Biri ben, biri o. En çok kim sevindi derseniz, Feragat ediyorum kendimden, Tebessüm en çok da çocuklara yakýþýr...
Vecdi Murat SOYDAN (Yaþanmamýþ Aþklarýn Þairi) 27/09/2016, Isparta Sosyal Medyada Paylaşın:
Yaşanmamış Aşkların Şairi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.