Dedim, ’’Aþka amma da uzaksýn, Gel þöyle yanýma sokul desem, Kalbimde patlayacak canlý bomba, tuzaksýn, Cihana geldiyse de ben duymadým, Olsaydý kitaplar yazardý, alýrdým gizli havadisi, Deðil eþin; yok ki benzerin, Sen duydunsa, fýsýltýyla kulaðýma söyle, Hep söyle, gitmesin benden sesin, Ruhun benim, canýn benim, adýn benim, Sen dalýnda gül, ben deve dikeni olsam da, Razýyým dünden, sinene sarýlan ben, Yoktur sana böylesine manyakça deðer veren.’’
Dedi, ‘’Ne kadar hassas, ne kadar incesin, Biraz çapkýn, biraz þaþkýn, azýcýk da zekisin, Þaka gibi ya, ciddi misin? Yazýk sana, ezilir, incinirsin, Yoksa hiç mi bu konuya girmeseydik, Kafana araba lastiði mi geldi, Bijon anahtarý mý yedin? Korkarým, sen kendini kaybettin, O halde kazanan kim? ‘’
Dedim, ‘’Pazardaki terazi patates de tartar, soðan da, Sana olan ilgim sarraftaki hassas terazi gibi, Korkacak bir durum yok, ben romantik þair, biraz da deli, Sen anlamazsýn kýzým aþktan meþkten, sýkýlýrsýn ilgiden, Bana kalýrsa, müzik dinle, film izle, kitap falan oku, Kumda oyna, kardan adam yap, fal bak, misket yuvarla... Durum gayet açýk, kazanan daima benim, kaybeden sen, Mesele en doðal haliyle bu kadar basit.’’
Dedi, ‘’Kýzamýyorum sana, pek de þekersin, Harap oldun, un ufak ettin, parçaladýn kendini, Ýstersen biraz ara ver, yorulma, dinlen, ne dersin?"
Dedim, "Sen derim, baþka da bir þey demem, Geçelim bu konuyu, ben dinlenirken yorulurum, Öyleyse sap gibi bir baþýma býrakma beni, Kurda, kuþa yem olmak deðil asýl konu, Eli kolu kýrýlmýþ bir adamý ne yapsýnlar ki kuþlar? En fazla gözlerimi oyarlar... Un da þeker de bulunmaz buralarda, Çýkartayým çantadan iki dilim küflü ekmek, Bir baþ soðanla bölüþelim, Cücüðünü sen ye, kabuklarý bana kalsýn, Samanlýðý da ateþe vermiþler deyyuslar, Aðzýn kokmaz dersen, Þuralarda bir yerlerde bir aðaç kovuðu olacaktý, Girelim içine, bir güzel karýn tokluðuna seviþelim, Ama önce yere gazete kaðýdý serelim, Canýn sýkýlmasýn, eski havadisleri de okursun.’’
Dedi, "Ýyisin deðil mi, ne içtin sen? Saçmalama, hata yapma, sus artýk!’’ Dedim, ‘’Saçma sapan insanlar arasýnda ömrüm geçmiþ, iyi deðilim, Hor görülmüþüm, ezilmiþim, Bir mum gibi tükenmiþim, Bana benden baþka deðer veren yok diyecektim, O hakkýmý da sana kullandým, yine ortada kalan benim. Saçma sapan laflarým ilk hatam olsun! Bu da benim sana, son þakam olsun."
Dedi, ‘’Ne biçim adamsýn, sevgi karýn mý doyurur, Hiç mi acýkmazsýn kuzum?’’
Dedim, ‘’Bana kuru laflar etme, kuru ekmek ver, Tebessümüne katýk olsun, Sýcacýk çay bile bir müddet sonra soður, Sana olan sevgim nefasetini her daim korur...’’
Vecdi Murat SOYDAN (Yaþanmamýþ Aþklarýn Þairi) 18/08/2016- Isparta, 02.53
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yaşanmamış Aşkların Şairi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.