MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

yetimler ağıdı
basartug

yetimler ağıdı



hrant dink için yazýlmýþtýr...

yetimler aðýdý

bunu sana nasýl söylerim
hata benim günah benim suç benim

dünyalar içinde dünyalar sevgilim
ateþten çýkardým baktým uzunca kendimdi
bir de baþýmýn üstünde yok bir ülke; kendimdi
dilim yola düþtü pupa yelken pýnarlarým yas içinde, hey hey
yüzümde kan kalmadý kuraklýk can alýyor bir yandan, dan!

bir travmam var kenarý hâreli
yine hâreli geçti yine zulüm beni

meydan baþaklarým kanýyor
uzun bir yürüyüþüm ben; bakýn
anlarsýnýz yol yorgunu gözlerimden
þiircebimden beslenen tedirgin güvercin
dayamýþ gagasýný yavrusununkine

eyvah ki hrant, bir vakitte
göðerçinleri yemlemiþti, seninki!

kaný gördük okul dönüþünde ders kitaplarýnda
seslere karþý çok ilgiliyiz de ondan seslerden olur ölümümüz
sonra büsbütün çýkarýz raydan, her vagon kendi cehennemine
kalbimiz doludizgin, kimse avutmasýn içimizdeki tren düdüklerini

toprak insana gömülüyor, bodina da öldü
sýnýrlar biraz daha kýrmýzý

bütün karakamularý alaþaðý eden bir bun
bir bayraktýn düþtüðün yerde patikalar’ýn açtýðý
bir kýsraðýn tayýný emzirme sesiydi soluðun
þimdi çýð gürlemesidir aþan zamaný

bembeyaz týrnaklarla kazdýðý o görülmedik arkta
kan ve gözyaþýnýn birbirine deðmeyen ortaklýðý

yattým yere bakýyorum topraðýn hisli eþitliðine
sular sýnýrlarý pasaportsuz geçer
asýl azýnlýk yerkürenin kendisidir
tek millet, gökyüzüdür ölürken yürekli düþünüldüðünde

çan ve ezan arasýna gerili mahyada
acýyý dengeler yazý: ah-ya!

orda hrant, baþý dumanlý ararat’ta
ýraðý bilmez bir yaðýz atla vardý oraya
hrant ki, külü bile nemlendirir çorak dünyayý
yine de her damlada ürperir yaþlý ararat

ne deðiþir hayatla karþýlaþsan
hemen yanýnda arkadaþýn ölüme gülerek bakýyorsa

gözün arkada deðildi, içerideydi a hrant! gözüm
içerdeydi ve sözcükler – ki onlardý ve öldüren idi
ürkekliðin ürperdi karardý boz güruhun
yýrtýk tabanaltýndan kaçtý güvercin ruhun

yaslandýðým duvarýn uðultusuydun
beni sessizlikle açýklayan

hüznü giydiðin pabuçlarýnda bin ahhh!
içini delmiþ kuzeyli bir rüzgârýn
erguvan kalbine kuzu’layan bir güvercin
beykoz iskelesinde karaya vuruyor göçebe

aðarmýþ bir gül var yakamda
içimizdeki bahçelerden goncasý

bir yaðmur kenti ne kadar ýslatýr?
- kanýn insaný ýslattýðý kadar ancak!
neden ayakta ölür aylar?
- kim bilir!

ölümün yüzüne gülüyorsun
bedenin kurþun geçirse de

kanamasýn yapraklarý güllerin
üþüyen sular ýrmaklarýn tenine karýþsýn
akýmýný vurdular sözcüklerden kurulu fýrat’ýn
beyaz bere bile aðlar çamurun iþine

iki damla göz yaþý düþtü vurulunca sen
pülümür’ün yaþsýz kadýnýnýn gözlerinden

oysa küçük bir çocuktum ben de tren raylarýnda
bozuk para gibi ezilen, hiç gelmeyecek sandýðým baba
duydu mu mersinli balýkçý cemal, yaðmurun yaðdýðýný
ölümsüzlük denizine sabaha karþý?

fazlasýyla geciktin, suyu dinle, aynayla ödeþ, topraða dokun
buluþmayý bil kemik fýrtýnasýnda; sancýnla yüzleþ

þeytan tiryakilerinin sivilcelerindeki irin,
ey! kulak zarýmý kanatan antik öfke
topla köpek diþlerini, düþlerini çektir ve git!
ölüm saklar ölümsüzlüðü yaþamýn bildik türküsünde; hrant dink’i de

zehrini yaðmalar karanlýk
sis peçesine çakýlý çöller

affet! yoksulduk, ezilmiþtik; aval aval seyrettik mülk talan kavgasýný
kan revan içinde söktüðümüz hayatlar, sözde þanlar sundu bizlere
korkumuz kutsaldý gölgemizden, gönüllü kurþun olduk düþ kýrýmýnda
sesimizi linç tutup, kazýdýk vicdaný, altýn ve gümüþ kakmalý hançerlerle

bu kez çatlak bulunca suyunu, yasaklandý
ikinci emre kadar dökmek zehirli kaný

ne cehennemi ne cenneti
gurbeti de sýlasý da içindedir insanýn
ömrümüzün biriktirdiði onca kavram ve sözcük
þimdi iþgal altýnda

son pankart sokakta gerili birazdan polis kesip atacak
hepimizin ölümü en küçüðümüzün elinden olacak!

ah ile eyvah ile geçiyor zaman
dönsek kardeþliðimizi kutsayacak ardýmýzdaki kan
vart’a gül demiþler, aðlayan kim
iki kalp, iki zehir, yüz yýllýk birikim

bin dereden kanla dolmuþ kuyularý hep ýslak
sen, ben, hrant... bu toprak püskürtüyor sevgimizi

artýk kýþ çiðdemleriyle anacaðýz seni
onlara kanýnla, terin karýþtý
yüreðindeki tohumlar
rüzgârlý sözcüklerle girecek türkülere

kýrýk bir zamanda uçan güvercin
üzgün tutar aðzýndaki zeytin dalýný

sen dostumdun benim gülünce güneþler açan
bulutlara rüzgâra asarým suretini her akþam
her akþam bir mektup yazarým ararat kadar
unutmadým býrakýp giderken söylediðin sözleri

günler mi aðdý, ah, sular mý boðuldu
sisten kapýlar mý var þehrin gözlerinde

göðüslerinin arasýný þiirlerle süsledim hayatýn
aranýzdan geçerken incinmeler düþtü payýma
güvercin kapaklandýðýnda, yüzüm albatros ve yaðmur
borandýr, bahardýr, uzar sakallarým çýtýrtýlarla mavi

kuþlarýn sabahýndan geçelim hrant
çiçek tozlarý havalansýn göklerimizden

zalimin gecesi mazlumun gecesiyle birdir
ve daha uzundur zulme karar verenin gecesi
bu yüzden sesini düþürmüþ kaldýrýmlar leylak
kýrmýzý, kanla gül arasýnda gidip gelirken kaný çekilmiþ yaprak

ýþýk bilir vuracaðý yüzü, konacaðý kalbi
güvercin, topraðýn düþüne kanat

kimi ölülerin ayakkabýsý delik
ve sakallarý saklanmýþ ertesi güne
kimi silahlý çiçek taþýr öldürdüðüne
bayraða sararlar gözsüz yüzünü
çorabýný dikerler suç kime

ak bir güvercin kanýyla çiziyor ölümünde
ölümsüzlüðün resmini
çocuksu, muzip, yakýþýklý
yüzün ki

canlar içinde bir can
kanlar içinde altý milyar insan!
ve onlar vurdukça sana, alýþkanlýklarýmýz çözülüyordu böylelikle
küçümsediðimiz yollar açýlýyordu önümüzde
güvercinlerin dudaklarýndaki sýcak rüya, korkularýmýzý dolduruyordu

dilini susarken anlýyordum, konuþurken
birden kendimi bir kardeþ çavlanýnda bulurken

çatýlara konan kýrmýzý
güvercinin býraktýðý vedayý büyütüyordu
gölgesi ansýz çekilen bir aðaç gibi yýkýlýrdým
bir elim ötekini tutmasaydý

o ki bir fincan tuz istemiþti yalnýzca komþudan
þimdi tuzlu bir nehir akýyor kalan ömürler arasýndan

þimdi kim
bu uzak diyen
diyen bu yalan
bu burkulan ruhun üþümesiyle kardeþliðin
þu kurþun dökülmüþ zaman

bir ölüm þiirine eklensin diye
gövdesiyle yazmýþtý son dizeyi

sürgüne okunmuþ arguvan havasý; ki kan
yüzünü acýya dönmüþ duduk, ah! gasparyan
unutulmuþ; ötekinin cenneti deðil miydi her insan
kim yýrttý vicdanýmýzý, sevgimizi kim düðümledi

kaç bin kerre öldük seni
seni öyle sevdik, baðýþla bizi

bu evleri borçlu olduðumuz taþ ustalarý
yürüyecek. aný: hiçbir þey kalmadýðýnda
su inceliðiyle gülümseyen günahsýz kan
masum yüzünün görüntüsüdür daðýlan

kan kabuðun altýnda fokurduyor yeniden
usanmýþ acýsýný sokakta gezdirmekten

þairleri dinlemek lazým: kabuk, su, tir, naz-
bir nar ki kýrýlýnca hikâyemiz olacak
hadi ölümü tuzlayalým sonsuz deniz
hrant’tan sonra kokmasýn bari ülkemiz

aslýnda ne türk’üz, ne kürd’üz, ne ermeni’yiz
öyle bir “baba”mýz var ki hrant, hepimiz yetimiz!


not:

þiir, a. hicri izgören, adnan satici, ahmet ada, ahmet günbaþ, ahmet telli, ahmet uysal, akif kurtuluþ, altay öktem, altay ömer erdoðan, arif damar, asuman susam, ataman avdan, aydýn þimþek, betül tariman, bilsen baþaran, bülent güldal, celal soycan, cezmi ersöz, cihan oðuz, dinçer sezgin, enver ercan, fadýl öztürk, fergun özelli, fuat çiftçi, gonca özmen, gülten akin, gültekin emre, halim þafak, halim yazici, haydar ergülen, hayri k. yetik, hüseyin peker, hüseyin yurttaþ, ilhan tülman, ilker iþgören, i.mert baþat, kadir aydemir, k. iskender, mahmut temizyürek, mavisel yener, mehmet atilla, mehmet can doðan, m. mahzun doðan, m. mazhar alphan, m. sadýk kirimli, mehmet sarsmaz, mehmet mümtaz tuzcu, metin cengiz, metin kaygalak, mustafa özturanli, muzaffer kale, namýk kuyumcu, nesimi aday, nevzat çelik, oðuz tümbaþ, olcay özmen, onur akyil, orhan alkaya, özkan satilmiþ, özlem sezer, pelin batu, rahmi emeç, salih bolat, sedat þanver, selim temo, sennur sezer, sina akyol, tarýk günersel, tuðrul keskin, turgay gönenç, veysel çolak, yunus koray, yücelay sal vs zeynep uzunbay’ýn hrant dink için yazdýklarý dizelerden oluþmaktadýr.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.