Sana dair Ne çok ayrılık biriktirmişim Ne çok susmuşum Ömür ağacının kırılan her dalında Yapraklarında sancılı şebnemler Umutsuzluğa isyandan çıldırdılar da Ben hep dilsiz kaldım
Azdıkça sızılarım İçin için yandım yandım Gıkımı çıkaramadım Bu sevda bizimdi de Gidişimin sebebini bulamadım Nedendi bu kaçışlarım Zalimliğim nedendi bilemedim
Özlediğim ne varsa Bıçakları biledim kederin kursağında Üşüttüm gönlümün kırağında Prangalar vurdum aşkın ayaklarına Serseri mayınlar döşedim maziye Oysa tüm şehrin sokakları sendin Duyduğum her şarkı seni hatırlattı
Tesellisiz Perişan halsiz Belki dedim belki Unuturum dedim Öyle derine işlemişsin ki Çözemedim