Onu ilk gördüðünde
Temmuz ayýydý
Güneþin vurduðu odanýn
Kapýsý kapalýydý
Ýçeri girdiðinde
Terden sýrýlsýklam, öfkeli
Uzandýðý koltukta saygýsýz
Sevgisiz, kibirli
Göbeði bedeninden ileri
Yüreði buz
Bir adamdý belli ki
Kaþlarýný çattý
Sert bir bakýþ fýrlattý
Beri ki yutkundu
Yutkundu
Ne söyleyeceðini sanki unuttu
Sonra aklýna geldi birden
Selam getirmiþti kaldýðý köyden
Eðildi çýkýnýndan çýkardý tereyaðýný
Gizlemeye çalýþtý
Çamura bulanmýþ ayaðýný
Yað dedi elindekini uzatarak
Karþýdaki gülümsedi koltuðundan zýplayarak
Hoþ geldin ! Hoþ geldin dedi
Terli yüzüyle sarýlarak
Sanki ay doðmuþtu
Þu gündüz vakti yüreðine
Buzlar erimiþ,
Güller konmuþtu göz bebeðine
Söyle dedi nedir dileðin
Ne dilersen
Tereyaðýndan kýl çeker gibi hallederim
Halletti de iþini
Yýlmadan yorulmadan
Meðer koltukta oturan
Ne iyi adammýþ, ne iyi adam…
Oysa onu koltuða kendi oturttu
Makam mevki dedi baþýnda tuttu
Bal dedi peynir dedi hepsini yuttu
Onun ayaklarý hala toz toprak, hala toz toprak
Zihniyet deðiþmedikçe
Kýmýldar mý bir yaprak…