nefes kesen bir güzellikte parlayan þehir
ýþýltýlý beyaz binalarý güneþ ýþýnlarý altýnda
içinde güneþten daha fazla aydýnlýk içeren
kutsallýðý onaylanmýþ bir cennetten çýkma
toz pembe bir renkte
günahkar bir kadýnýn anadan üryan bedeni gibi
*
daðlarýn doruðu vadiden yayýlan güneþin ýþýklarýyla yanýyordu
dalgalardan sazlar hafifçe dalgalanmýþ
çýnarlarýn yapraklarýný ürperten hafif bir rüzgar
çalýlýklarýn arasýnda gözden kayboluyordu
*
nehirdeki su þýpýrtýlarýnýn, aðlar gibi inlediði duyuluyordu
dudaklarý titriyordu, gözlerinde yaþlar süzülmeye baþlamýþ
suyun üstünde bir güvercinin.
ince dallar arasýndan bir alev gibi yükselmiþti güneþ
*
hareketsiz , sessiz bütün renkler toprakta
batmak üzere olan akþamdan beri
ormaný hayaletler sarmýþ ,
bir oyun oynuyorlardý çam aðaçlarýnýn arasýnda ,
hicret eden sükut içindeki gölgelerin
þaþmaz hareketlerle yürüyüþlerini seyrederek
*
uzaktaki sönük ýþýða doðru usulca
gündüzden arýnmýþ akþam nereye gidiyordu
engin karanlýk tarafýndan yutulmuþtu
sonsuzmuþ gibi görünen ufuk
ecel tarafýndan yutulmak gibi bir þeydi bu
*
bir fýsýltýya dönüþerek belli belirsiz
baharýn son geceleri kadar muntazam
elleri kucaðýna kavuþmuþ bekleyen buz gibi bir hava
bozulmamýþ saf bir muhteþemliði üfürmekte
ne kýpýrdýyor, ne iç çekiyor, ne de nefes alýp veriyor
gölgeli kuytu köselerde kalmýþ baykuþlar
*
daðlarýn tepesindeki bulutlar siyaha boyanmýþ
bir hüznün gelip geçmesiydi zamanýn baþýndan
zaman ,damlayan suyun sesiydi
damlalar akýþýný durdursa bile
eriyen kar sularýydý akýp giden gece vakti ,
görünen durgun deniz ,suyu kadar siyahtý
*
redfer