birer birer kapandý kapýlar
ses ve ýþýk tutsak edildi karanlýða
sonsuzluða uzayan zaman
dar geldi bir nefeslik ömrün kalýbýna
oysa insandý
kuþ kadar caný vardý
çýkacaktý bir gün
ne çok erken
ne de çok geç
her yaprak düþerdi topraða
sanki gülümser gibi
tomurcuklanýr çiçekler
baharla açar yeniden
zamana yazýlan hikayeler
okunur ve biter
bir sonu var bilen bilir
her bahar sonbaharý bekler
bir yudum sevgiye hasret
öksüz yalnýzlýklarýn çocuklarý
sýcacýk bir el özleminde
yanmýþ küle dönmüþ
okþanmayý bekleyen saçlarý
ah dünya!
gidenin dönülmezliðinde
bunca keder yükü
bunca acýlar
kuruyan o eski sevgi bahçelerinde
ne bir kuþ sesi
ne açan bir çiçeðin rengi
hepsi hepsi
bir avuç kül grisi
ah dünya!
sinsi karanlýklarýndan
sevgisiz yalanlarýndan baþka
söyle !
ne kaldý bak ellerimizde ...
/ bir ýþýk olacaksa eðer karanlýklara , yandýkça daha da büyüyecek umutlar ... /
Mert Yiðitcan
18 mart 2016 / istanbul