bir demli gün
önce
bir tren gelir istasyona
gözlerinin içi gibi kara
sen donarsýn
ben donarým yaz-bahar aylarýnda
gövdeme yapýþýr sonra dediklerin
hazýrlanýrýz ayrýlýða
kim gidecekse gider artýk
gýcýrdar tekerlekler yavaþ yavaþ
belki sende kalabalýk
bende tenhalaþýr ortalýk
sonra
bir bulut kaynar iki daðýn arasýndan
üstüme gelir,gidiþini sulayarak
ve sen gibi kokar toprak
girerim kasaba kahvesine
katran gibi bir çay söylerim kendime
dillerim acýr,sözlerim acýr
konuþmam kimselerle
akþamý beklerim tahta masada,demlene demlene
tünemeye gelirken kuþlar dallara
ince cýlýz bir yokuþtan çýkarým sonra
evimizin önü çiçek tarlasý
suya doymuþ menekþelerin dibi
sanki gözlerini unutmuþsun gibi
aklýma düþer
taþ merdivenlerin kaç basamak olduðu
neden böyle dik örmüþüm ki ömrümüz gibi
insanýn inip çýkarken yorulduðu
hangisine otursam ki odalarýn
hepsi semaya bakar pencerelerin
çekip gitmiþ bütün bulutlar
ya bir yýldýz kayarsa,aklýma düþerse ilk tuttuðum dilek
sipariþ de verilmiyor ki ölmek
toprak tuz ve sen
hepsini toparladýn giderken
kasým
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.